YORGUN GURBETÇİLER ARABALI TREN İLE AVRUPA ÜLKELERİNE DÖNÜYOR

YORGUN GURBETÇİLER ARABALI TREN İLE AVRUPA ÜLKELERİNE DÖNÜYOR

Avrupa ülkelerinde yaşayan emekli gurbetçiler, Türkiye’de memleketlerinde sevdikleriyle ve aileleriyle birlikte zaman geçirerek geri dönüş yoluna geçti.

Türkiye’ye gelerek memleketlerinde sevdikleriyle ve aileleriyle zaman geçiren emekli gurbetçiler, yaşadıkları Avrupa ülkelerine dönüş için arabalı treni tercih etti. 

Avrupa ülkelerinde yaşayan emekli gurbetçiler, Türkiye’de memleketlerinde sevdikleriyle ve aileleriyle birlikte zaman geçirerek geri dönüş yoluna geçti. Ana vatanda aileleriyle hasret gideren emekli olan gurbetçiler yaşadıkları Avrupa ülkelere dönüşte burukluk yaşıyor. Rahat ve konforlu yolculuk yapmayı tercih eden gurbetçiler, Edirne Tren Garı’nda, arabalarını oto kuşet vagonlara yükleyerek kompartımanda yorulmadan yolculuk yapmanın keyfini çıkarıyor. Gurbetçiler, gümrükteki işlemlerinin ardından araçlarını trene yüklüyor. Kara yoluyla seyahati tercih eden gurbetçiler, otomobilleriyle günlerce yolculuk yaparken, arabalı treni seçenler ise yüzlerce kilometrelik yolu yatarak geçiriyor. Tren ile yorulmadan yolculuk yapmak isteyen gurbetçiler tek araç ile iki kişi bin 37 euro ödeme yapıyor. 
“VATANDAN AYRILMAK İNSANIN İÇİNDE DE ACI BIRAKIYOR” 
Almanya’nın Stuttgart şehrinde yaşayan gurbetçilerden Selahattin Kılıç, Türkiye’de eş dost, anne, baba herkesi ziyaret ettiğine değinerek, “Memleketi biraz gezdik. Hani fazla uzun olmasa da mutlu bir şekilde dönüyoruz. Vatandan ayrılmak insanın içinde de acı bırakıyor yani bir burukluk ama her sene geliriz inşallah. Bir dahaki seneye de kısmet olursa biraz daha uzun kalmayı düşünüyoruz. Arabalı tren ile yolculuk her haliyle daha iyi. Tabii artık genç değiliz, uzun yola dayanamıyoruz yani arabalı trende dinleniyoruz. Biz de vagonda yata yata gidiyoruz. Bunun için tercih ettik” dedi. 
“TÜRKİYEMİZE CANIMIZ KURBAN”
Türkiye’de hor görüldüklerine değinen emekli gurbetçi Arif Bele, memleketi Manisa’da sevdikleriyle zaman geçirdiğini ifade ederek, “Bir yere gittiğimiz zaman bize Almancı diyorlar. Her sene buraya 1 milyon Türk vatandaşı gelse ve birer euro bıraksa 1 milyon euro eder. Burada bin euro, 10 bin euro, 100 bin euro bırakanı var. Eğer bu vatandaşlar gelmese Türkiye’ye de milyonlarca euro zarar olur. Hayat pahalılığına gelince yabancı gördükleri anda 10 liralık şeye 20 lira istiyorlar. Bu esnaf ya da yabancı olsun milleti kandırmakta. Ben Türkiye vatandaşı olarak bu durumdan utanç duyuyorum. O kadar çok söylenecek şey var ki sayamıyorum. Bizlere iyi ve dürüst davransınlar. Bir yere girince alnımızda sanki yabancı yazıyor. Biz yabancı değiliz. Buranın vatandaşıyız. Ölürsek buraya gömüyorlar, oraya değil. Gurbetteki insanlar Türkiye’nin kıymetini daha iyi biliyor. Dediğim gibi biz yabancı değiliz Türk vatandaşıyız. Hala 50 senedir ordayız ama Alman vatandaşı olmadım. Türk geldim ve Türk gideceğim. Tatilimiz ise Kuşadası’nda güzel bir evimiz var. Bir çıktık buradan Adapazarı, Eskişehir, Ankara, Kayseri böyle dolaştık. Türkiye’mize canım kurban. Bizler çok memnunuz ama dediğim gibi bizleri üzüyorlar. Yabancı plakan varsa nereye girersen gir 10 liralık şeye 50 lira diyorlar. Bizleri hor görüyorlar” diye konuştu. 
Almanya’ya arabalı tren ile gitmeyi tercih eden emekli gurbetçi Sevgi Bele, Türkiye’de çok fazla gezdiğini ve neredeyse gezmediği yer kalmadığını belirterek, “Son arzum ise Kapadokya’da uçan balonlara binmek olacak. Türkiye’de bizi hiç iyi karşılamıyorlar. 13 yaşında Almanya’ya gittim ve bütün çocukluğum orada geçti” ifadelerini kullandı. 
 


Haber Kaynak : İha