Çerkezköy İstasyon Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar, bölgede artan uyuşturucu sorunu ile alakalı Trakya Flaş Haber’e konuştu. Bölge içerisinde, İstanbul’un Esenyurt ilçesinden gelen göç ve Afganistan’dan gelen mülteciler ile birlikte uyuşturucu trafiğinin ciddi ölçüde arttığını söyleyen vatandaşlar uyuşturucu ile mücadelede emniyetten yeterli desteği alamadıklarını ve böyle giderse Çerkezköylü gençler için çok geç olacağını ifade etti. İstasyon Mahallesi’nin esnafları ve tanınan isimlerinden oluşan grup, Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım ve Çerkezöy Kaymakamı Nazmi Günlü başta olmak üzere tüm devlet büyüklerinden uyuşturucuyla mücadelede kendilerini yalnız bırakmamalarını talep ederken, gençlerin zehirlenip ailelerinden kopmamaları için acil çözüm istedi.
UYUŞTURUCU SATICILARI ÇERKEZKÖY’E AKIN ETTİ
İstanbul’a çok yakın olmasıyla beraber Tekirdağ’ın uyuşturucu trafiğinde önemli bir yer tuttuğunu söyleyen vatandaşlar, İstanbul'un Esenyurt ilçesinde fişlenen uyuşturucu satıcılarının Çerkezköy’e akın ettiği ve Kızılpınar’ı bir uyuşturucu üssü olarak kullandığını belirtti. Muhabirlerimize İstasyon Mahallesi’nde uyuşturucu içilen Hikmet Uğraş Caddesi ve Çaylak Sokak’ta bulunan metruk yapıları gezdiren vatandaşlar, gece saatlerinde adeta devriye gezerek gençleri ailelerine ulaştırdıklarını dile getirdi.
GENÇLERİMİZ ÖLÜYOR
Çerkezköy İstasyon Mahallesi’nin tanınan isimlerinden biri olan, kahvehane işletmecisi Mehmet Emin Erçin, doğma büyüme Çerkezköylü olduğunu söylerken uyuşturucuyla münferit olarak mücadele edilemeyeceğini belirterek emniyet kuvvetlerinden destek istedi. Çerkezköy Kaymakamı Nazmi Günlü’ye seslenen, Mehmet Emin Erçin, “Gençlerimiz bir bir ölüyor. Bu duruma izin vermeyin. Gençlerimizi korumak için devletimize ihtiyacımız var. Bize kolluk kuvvetleri ile destek verin. Bölgede kimin ne yaptığını biliyoruz” ifadelerini kullandı.
Gençlerin uyuşturucu batağına düşmeden önce önlem alınması gerektiğini ve ateşin düştüğü yeri yaktığını söyleyen Mehmet Emin Erçin, polisten istedikleri yardımların ve yapılan ihbarların “Ben gelemem” şeklinde geri çevrilmesinden yakındı. Mehmet Emin Erçin şunları söyledi:
SEN DEVLETSİN, NASIL VATANDAŞINA GÜVENMİYORSUN?
“Polisi aradığımız zaman, ‘Gelemem’ şeklinde yanıtlar aldığımız oluyor. Gözümüzün önünde gençlerimiz ölüyor. Mağdur ailelerimiz ile birlikte şikayette bulunduğumuz zaman da bizi geri arayıp ‘Size güvenmediğim için gelemiyorum’ diyorlar. Sen devletsin! Nasıl vatandaşına güvenmiyorsun? Uyuşturucuyu satan ve içen burada biz yakalamışız. Sen neden gelmiyorsun? Bu durum senin işin için de faydalı. Ben buradan sormak istiyorum Tekirdağ Emniyet Müdürümüz nerede? Artık kendi kardeşlerimiz için biz bu mücadeleyi veriyoruz. Kızılpınar’da Afganlar Metamfetamin maddesini kendisi üretiyor. Poliste bunu biliyor. Herkes biliyor. Emniyetten destek bekliyoruz. İstasyon Mahallesi’ne bekçi talep ettik. Ancak bekçilerin gece yakalayıp karakola getirdiği şüphelilere de tutanak tutmamak için bırakan emniyet görevlilerini duyuyoruz. Ben bekçilik yapamam. Biz ne kadar ilgilenebiliriz? Biz zafiyet var diye kendi evlatlarımızı, çocuklarımızı bırakamayız.”
Çerkezköy’ün sevilen ve saygı duyulan esnaflarından olan Yılmaz Şentürk ise, bölgenin daha önce temiz olduğu, ancak İstanbul Esenyurt ilçesinde çocuğu uyuşturucu batağına düşenlerin evlatlarını kurtarmak için Çerkezköy’e geldiğini ve bölgede uyuşturucu trafiğinin zaman içerisinde artmaya başladığını söyledi. Muhabirlerimize konuşan Yılmaz Şentürk konuşmasının devamında şunları kaydetti:
KENDİ ÇOCUĞUMUZ BU BATAĞA DÜŞTÜ
“Ufak yaşlardan itibaren burada çocuklarımızı zehirleyerek torbacılık yaptırmaya başladılar. Kız çocukları da dahil olmak üzere, 12, 13, 14 yaşındaki çocuklar bu pisliğin içine düştüler. Kendi çocuğumuzda bu batağa düştü. İşimizden olduk. 3 dükkan kapattım. Ben de yakınlarım ile iletişime geçtim. Güvendiğim kişilerle birlikte burada torbacılık yaptığı bilinen şahıslara uyarılarda bulunduk. Bir sonraki uyarının böyle olmayacağını dile getirdik.
KÜÇÜKLER SONRADAN BÜYÜK LOKMA OLUYOR
Emniyetin hakkında şunları söyleyebilirim. Bu işi yapan ufak çocuklara yol veriyorlar. Küçükleri yem olarak kullanıyorlar. Büyüklere ulaşmak için bunu yapıyorlar ancak o küçükler daha sonradan büyük lokma oluyor. Daha sonra yem diye kullandıkları bağımlılar birçok kişinin daha zehirlenmesine yol açıyor. Ben böyle bir adalet anlayışı tanımıyorum. Ben çocuğumu 15 yaşından sonra rehabilite edecek kurumlara götüremiyorum. 15 yaşındaki oğlum beni şikayet edebiliyor. Ben kendisini tedavi ettiremiyorum. Daha önceki Kaymakam bu konuyla ilgiliydi. Evlatlarımızı rehabilite kurumlarına götürerek tedavi ettirebildik. Ancak yeterli değil. Ücretli rehabilite kurumları çok pahalı. Gariban insanların buralara çocuklarını getirebilmesi mümkün değil. Bu noktalarda devlet desteğine ihtiyacımız var.
BU ATEŞ HEPİMİZİ YAKAR
Emniyetimiz bir mücadele veriyor. Biz devlet büyüklerimize saygılıyız. Ancak uyuşturucu ile mücadele yetersiz kalıyor. Zehir her tarafa kusuyor. Bölgede narkotik ile alakalı bir zafiyet varsa destek arttırılması lazım. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Fakat gençler bizim sigortamız. Bu ateş hepimizi yakar. Bazı mazbut aileler var. Adları uyuşturucuyla anılmasın diye ya da bu torbacılardan çekindikleri için kendilerini açık etmiyorlar. Söylemeye çekiniyorlar.
KIZLAR BEDENLERİNİ SATACAK HALE GELİYOR
Bizim vicdanımız bu duruma sessiz kalmaya el vermez. Biz geceleri devriye atarak gençlerimizi bu uyuşturucu belasından uzak tutmaya çalışıyoruz. Bir defa bu pisliği kullananların bu maddeyi sevmesi durumunda artık uzak kalması mümkün değil. Bağımlılık sonrası gençler ailesinden kopuyor. Erkekler torbacılık yapıyor. Kızlar bedenlerini satacak kadar gözlerini karartabiliyor. Biz tüm dünyaya adalet dağıtmış bir medeniyetin torunlarıyız. Sessiz kalmak bize yakışmaz.
DEVLETİMİZDEN DESTEK BEKLİYORUZ
Ailelere de tavsiyeler vermek istiyorum. Ergenliğe giren çocuklarınızdan sevgilerinizi asla esirgemeyin. Fakat takibi asla bırakmayın. Çevrelerine çok dikkat edin. Çocukların yaşına ve seviyesine düşerek, yaş gruplarına inerek iletişim kurmalarını ailelerden istirham ediyorum. Aile ile barışık olursa bir çocuk bu tuzağa düşmesi çok zor olur. Belediyelerin spor ve sosyal tesisleri ile gençlere destek vermesi lazım. Gençlerin hem fiziksel hem de zihin olarak meşgul olması lazım. Belediyemiz maalesef bu noktada zayıf. Devletimizden yine bölgeye spor ve sosyal tesisler yapılması noktasında destek bekliyoruz.
BAĞIMLI BİR GENÇLİK İSTEMİYORUZ
Metamfetamin maddesi çocuklarımızı, gençlerimizi şizofren hale getiriyor. Gözü hiçbir şey görmez hale geliyor. Bu pisliğe düşen gençler aileleri ile bağları koparıyor. Uyuşturucudan ölen sadece Çerkezköy’de ne kadar genç olduğunu bilseniz çok şaşırırsınız. Maalesef basına yansımıyor. Tanıdığımız onlarca mağdur aile var. Biz düşene tekme atan bir toplum değiliz. Biz vurup kıramayız. Sert olamayız. Merhametli insanlarız. Ağlayan ile ağlarız, gülen ile güleriz. Düşmanımız bile düşse kahroluruz. Gençlerimiz ülkemizin teminatıdır. Biz bağımlı bir gençlik istemiyoruz! Biz devletimize güveniyoruz. Onların desteğine ihtiyacımız var. Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım’dan, Çerkezköy Kaymakamı Nazmi Günlü’den ve tüm devlet büyüklerimizden destek bekliyoruz.”
Yine Çerkezköy İstasyon Mahallesi’nin tanınan isimlerinden olan Sinan Doğan ise, yeni yaşadığı bir olayı aktardı. Çorlu Devlet Hastanesi’nin tuvaletinde 2 genci uyuşturucu madde içerken gördüğünü söyleyen Sinan Doğan bu maddenin Türkiye’nin her yerinde kolay bir şekilde ulaşılabilir halde olduğunu dile getirdi. Çerkezköy İstasyon Mahallesi’nin gençlerinden olan Ramazan Doğan Ay ise, gençlerin uyuşturucu belasına düşmemesi için, teknolojik imkanlara kendi evlerinde ulaşması, film izleyerek, video oyunları oynayarak ev hayatını sevmesi gerektiğini söyledi.