Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 10 ili şiddetli bir şekilde etkileyen deprem afetinin ardından akıllara yıllardır beklenen Marmara depreminde Tekirdağ ve Çerkezköy’ün risk durumu geldi. Yaşamış oldukları binaların depreme dayanıklılık testini yaptırmak isteyen vatandaşların sayısı Tekirdağ genelinde giderek artış gösterirken Trakya Flaş Haber Gazetesi Muhabiri Burak Çapkın konuyu uzmanlara sordu. Çerkezköy Mimarlar Odası Başkanı Sinan Meral, Jeoloji Mühendisi Bilge Nur Şümset, İnşaat Yüksek Mühendisi Cevat Mayda ve Mimar Celal Kaplan tarafından Tekirdağ ve Çerkezköy’ün, deprem riski tüm boyutlarıyla masaya yatırıldı.
Uzman isimlerin değerlendirmeleriyle Tekirdağ ve Çerkezköy’ün deprem riski, tüm boyutlarıyla masaya yatırıldı. Çerkezköy’ün fay hatlarına uzaklığı ne durumda, Çerkezköy’de Zemin Etütleri ne derece uygulanıyor, mühendisler tarafından çizilen projelerde hatalar var mı, müteahhitler ihmalkarlık yapıyor mu gibi sorulara cevap aranan Trakya Flaş Haber Gazetesi özel haberinde merak edilen tüm konuların içeriğini uzmanlar anlattı.
Çerkezköy’ün tanınmış isimlerinden olan ve alanında Türkiye çapında önemli işlere imza atan Jeoloji Mühendisi Bilge Nur Şümset Çerkezköy’ün zeminini değerlendirdi. Çerkezköy’ün zemininin kaya olmadığını belirten Mühendis Şümset, Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen deprem sonrası telefonunun tedirgin vatandaşlar tarafından gelen aramalar sebebiyle hiç susmadığını belirtti. Çerkezköy’de inşa edilen binaların zeminsel iyileştirme yapılmadan inşa edildiğini belirten Şümset önemli saptamalarda bulunup tavsiyeler verdiği konuşmasında şunları kaydetti:
MEVCUT YAPILAR İÇİN YAPACAK ÇOK BİR ŞEY YOK
“Artık vatandaşlarımız en iyi müteahhide bile güvenmiyor. Halkımız o kadar tedirgin ki depremden sonra yüzlerce telefon aldım. Arayanlara söylüyorum, zemin etüdünüzü kim yaptı, ikincisi statiğinizi kim yaptı, yapı denetimciniz kimdi, önce onları kontrol edin. Bakın açık bir şekilde söylüyorum, mevcut yapılan binalar için zeminsel açıdan yapılacak fazla bir şey yoktur. Bugün mevcut bir binanın zeminine şu saatten sonra tam anlamıyla iyileştirme yapmak çok mümkün gözükmemektedir. Zeminden kaynaklanacak problemlerin ortadan kaldırılması için zemin iyileştirme çalışmaları (kazık temel, jet grout, kaya dolgu, granüler malzeme serilip sıkıştırılması v.b.) yapılması gerekmektedir. Ve bunlar, bina inşa edilmeden önce yapılmaktadır. Bina inşa edildikten sonra bilinen, uygulanabilirliği kolay iyileştirme yöntemlerini yapmak mümkün değildir.
ZEMİN İYİLEŞTİRMELERİ YAPILMADAN BİNALAR İNŞA EDİLDİ
Müteahhit malzemeden çalmamış olabilir, statiğiniz mükemmel yapılmış olabilir, yapı denetimi görevini yapmıştır her şey mükemmeldir, ancak zemininiz bozuksa bu binaları depremde hiçbir kuvvete ayakta tutamaz. Çerkezköy'ün zeminine gelirsek ne iyi ne de kötü diyebiliriz. Çerkezköy'de zeminsel anlamda iyileştirme yapılacak alanlar vardı fakat bu iyileştirmeler yapılmadan binalar inşa edildi. Jeoloji mühendisi olmaya gerek yok. Çerkezköy'de imar başladığı zaman jeolojik etüt raporları yoktu. Yapılaşma zaten başladığı için onun üstünden devam etti. Bozuk zemine bina yapılmaz diye bir şey yok. Tedbirinizi aldıktan sonra her zemine bina yapılır.
Çerkezköy'ün zemini kaya değil bunu herkes biliyor. En çok dikkat edeceğimiz konu zeminde su var mı, bu sorunun cevabı çok önemli. Çerkezköy’ün zemininde su var. Sıvılaşmanın gerçekleşmesi için 20 metrelik zemini tanımlamamız lazım. Çerkezköy'de hala daha sondajlar 15 metrede bırakılıyor. Sıvılaşma tabaka kalınlığı ise 20 metre. Belediye Başkanı Mehmet Uz döneminde jeolojik etüt raporları hazırlanınca kat planlanması 2 kat olarak bırakıldı. Planlar tadilat görünce katlar 6’ya kadar çıktı. 2018 yönetmeliği mükemmel bir yönetmelik. Yönetmelikler geliştikçe standartlar arttı. Geldiğimiz noktada standartlar çok iyi. Uygulanabilirliğinde geliştirmesi lazım. Çerkezköy’ün ortasından fay kırığı geçmiyor. Eğer 2018’de değişen yönetmeliğe uyulursa sorun kalmaz.
Zemin ortamlarında en önemli sorun yeraltı su seviyesi altında kalan gevşek kumlu tabakaların varlığı, kalınlığı temel seviyesine yakınlığı olup, bunlar sıvılaşma için önemlidir ve diğer bir konuda birçok mühendislik problaminin (oturma, farklı oturma, taşıma gücü sorunu gibi) yaşanmasına sebep olacak olan yine su içeriği yüksek, gevşek kumlar, yumuşak killerdir. Ve bölgemizde bu tür zeminler azımsanmayacak kadar çoktur.
DEPREMİN OLACAĞINI BİLİYORUZ
Depremin ne zaman olacağı konusuna gelelim. Biz deprem yarın olacak gibi bir şey söyleyemeyiz. Kesin bir tarih verilemez. Bizim cevabını arayacağımız soruda depremin ne zaman olacağı değildir. Depremin olacağını biliyoruz.”
İnşaat Yüksek Mühendisi Cevat Mayda ise 2018’den sonra yönetmelik noktasında olumlu anlamda gelişmeler olduğunu söylerken, bugün gerçekleşebilecek en büyük kusurun açgözlülük olduğunu söyledi. Denetleyici kurumların hantal olduğu, belediyelerin komisyonlarının işlevsiz olduğu ve 1999 yılı öncesi inşa edilen yapıların riskli olduğu gibi konularda gündemi belirleyecek açıklamalarda bulunan Mühendis Mayda şunları kaydetti:
YAPI DENETİM DOĞRU ŞEKİLDE KONTROL EDEMEZSE ASIl PROBLEM O ZAMAN BAŞLIYOR
“Herkes işini doğru yapsa da usta gereken malzemeyi oraya koymazsa yine bina risklidir. Yapı denetim işini doğru yapmazsa, müteahhit çalarsa, usta çalarsa bu sorun çözülemez. Bir binanın maliyeti bellidir. Maliyetinin altında satılan binaların vatandaşların alırken düşünmesi lazım. Sistemin kitap üzerinde çok doğru işlediğini görüyoruz. Yönetmelik açısından sorunumuz yok ancak uygulanma sorunu var. Proje çok iyi olabilir ancak projeyi sahada yansıtacak ustadır. Usta işi ne kadar biliyor? Teknik bilgisi olmayabilir. Yapı denetim bunları doğru şekilde kontrol edemezse asıl problem o zaman başlıyor.
1999 ÖNCESİ BİNALARI ÇOK RİSKLİ GÖRÜYORUM
2011 öncesi yapılan binaların teste girmesi gerekiyor. 2011 öncesi yapılan binaların uzman kişiler tarafından kontrol edilmesi gerekiyor. 2011’den sonrası için ise sistem geliştiği için içimiz daha rahat. 1999 yılı öncesi yapılan binaları çok riskli görüyorum. 2011 öncesi için de binaların önce temel olarak bir durumlarına bakılması gerekiyor.
BELEDİYELERİN KOMİSYONLARI İŞLEVSİZ
Binaların ayakta durmasını sağlayan deprem yönetmelikleridir. Belediyelerin komisyonları var ancak işlevsiz. Belediyelerin yanlarına ekiplerini alıp binaları incelemesi lazım. Tabi bizim sadece sahada değil aynı zamanda tasarımsal sorunlarımızda var. Ama iş sadece tasarımda bitmiyor sahada yapılan uygulamaların doğru şekilde yapılması ve bunların etkili biçimde denetlenmesi gerekiyor.
Herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekiyor. Belediyelerin, denetimcilerin, mimar ve mühendislerin hepsinin işini doğru yapması lazım. Bir doktor hata yaparsa bir kişiyi öldürür ancak bir mühendis onlarca kişiyi öldürebilir. Belediyelerin teknik elemanlar ile donatılması lazım. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin binaların hepsine temel bir dayanıklılık testi uygulaması lazım. Diğer büyükşehirler bunu yapıyorsa Tekirdağ’da yapabilir. İstanbul’da bu ön denetim 400 TL gibi bir miktara yapılıyordu. Özellikle 1999 öncesi binalarda bu denetimlerin yapılması gerekiyor.”
Çerkezköy Mimarlar Odası Başkanı Sinan Meral ise, meydana gelen felaketin, kentlerin güvenliği konusunu kamuoyuna bir kez daha hatırlattığını belirtirken, acilen Çerkezköy’ün yapı stokunun belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Kentsel dönüşüm konusunun da masaya yatırılması gerektiğini söyleyen Başkan Meral şunları kaydetti:
DEPREM ÖNCESİ VE SONRASI YAPILMASI GEREKENLER İRDELENMELİDİR
“Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerle 10 ilimizde meydana gelen yıkımın, can kayıplarının ve yaralananların derin üzüntüsü içindeyiz. Meydana gelen deprem kentlerin güvenliği konusunu bize tekrar hatırlattı. İvedilikle yerel yönetimler ile ilgili STK ve kuruluşları bir araya gelmelidir. Bulunduğumuz kentlerde depreme ne kadar hazırlıklı olduğumuzun, yapı stokunun durumu ve sağlamlığı, 1999 yılı öncesi ve sonrası binaların stoğunun sorgulanması gerekmektedir. Kentsel dönüşümün gerekliliği irdelenmelidir. Çerkezköy’ün benzeri afetlere hazırlıklı olması, hiç zayi olmaması veya en aza indirilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Deprem öncesi ve sonrası afette yapılması gerekenler konusu tartışılmalı ve hayata geçirilmelidir.”