Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, partisinin Tekirdağ İl Başkanlığı’nca Çorlu’da düzenlenen toplantıda iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi.
Toplantıda konuşan Binali Yıldırım, Ukrayna ve Rusya arasındaki savaş konusunda yaptığı değerlendirmede, “Ukrayna ve Rusya savaşının sona ermesi için Türkiye’nin gayretlerini herkes görüyor. Avrupalılar çılgına dönmüş. Bu süreçte Türkiye sürece aracılık ediyor. Avrupa Birliği nerede diye. Bizim derdimiz meşhur olmak değil bizim derdimiz canımızı yakan bu ateşin söndürülmesi. Ateşe en yakın biziz. Savaşın doğurduğu sorunları en iyi biz biliriz. Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Yemen’de meydana gelen iç karışıklıkların, savaşların, bedelinin sadece orada yaşayanlara olmadığını biliyoruz. Bu savaşlar terörün de filizlendiği bölgeler haline geliyor. Bir yerde otorite kaybolursa orada istikrar olmaz, kardeşlik olmaz, gelişme olmaz. Bunun acı sonuçlarını 40 yıldır yaşayan bir ülkeyiz” dedi.
Türkiye’de 100 yıldır konuşulan ama yapılamayan projeleri son 20 yılda tek tek hayata geçirdiklerinin altını çizen Binali Yıldırım, “Bunun arakasındaki en büyük güç güven, istikrar, güçlü liderlik ve milletin kayıtsız şartsız desteğidir” diye konuştu.
Konuşmasının bir bölümünde Tekirdağ’a yapılan yatırımlarla ilgili olarak da bilgiler veren Binali Yıldırım, "Hedefimiz dünyanın parmakla gösterilen ülkeler arasına Türkiye’yi sokmak. Buna çok yakınız. Ama bunun için bir şeye ihtiyacımız var. Çok uyanık olacağız. Birliğimizi, kardeşliğimizi, beraberliğimizi bozmaya çalışanlara fırsat vermeyeceğiz. Bölücü terör örgütünü, FETÖ’cü, terör örgütlerine, onlara empati yapanlara asla geçit vermeyeceğiz. Bu acı tecrübelerin bize büyük maliyeti olduğunu hep beraber yaşadık, gördük. Ülkemizin bir daha bu kaosa, bu karanlığa, bu istikrarsızlığa dönmesine izin vermeyeceğiz Bunu da birlikte başaracağız” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin güçlü bir ülke olduğunu belirten AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ’Yurtta sulh, cihanda sulh’ prensibi bizim gelecekte de şiarımız olacak. Savaşmak kolay. Savaşınca, savaşı kazanan kimse var mı? Bu savaştan Ukrayna - Rusya savaşından bir kazanan mı çıkacağını zannediyorsunuz? Kan var, gözyaşı var, hüsran var. Buradan bir şey çıkmaz. Düşünün Rusya’nın bütün ekonomisi altüst oldu. Bütün düzeni altüst oldu. Ukrayna’nın keza aynı. Bizim bütün bölge, bütün insanlık bedelini ödüyor” dedi.
"Türkiye Türkiye’den ibaret değil arkadaşlar" diyen Yıldırım, “Türkiye’nin gözünün içine bakan, kulağını dikmiş 2 milyar insan var etrafımızda. Kafkaslar’da, Balkanlar’da, Orta Asya’da, Orta Doğu’daki insanların gözü kulağı Türkiye’de bu kadar büyük bir umut bağlamışlar. O halde bizim sağlam durmamız gerekiyor. Şartlar ne olursa olsun moralimizi bozmadan daima ileri gitmeliyiz. İçeride birbirimizle uğraşarak enerjimizi tüketmeyeceğiz. Daima ileri inşallah birlikte başaracağız” diye konuştu.
Binali Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugünün savaşları geleceğin savaşları hiç olmasın istiyoruz ama olursa bunlar bilgi ve teknoloji ile olacak. Bilgiye sahip olan her şeye sahip olur. Şu anda bilgi ekonomisine geçtik. Bu değişimi sizler iyi okuyun. Bilgi ekonomisinde daha az alın teri daha çok akıl teri var. Sermaye, para hepsi akılda. Bilgi orada üretiliyor. Bilgi orada güce dönüştürülüyor, kaynağa dönüştürülüyor ve sonunda da refah beraberinde geliyor. Dünyanın 150 yıllık şirketleri bugün büyüklük bakımından ilk 10’da yer almıyor. 30 yıllık geçmişi olan sosyal platform şirketleri, bilişim şirketleri liste başında. 350 - 400 milyar ciroyla. Değişimi ıskalamamamız lazım. Mutlaka bilişime, teknolojiye katma değeri yüksek ürünlere daha çok kafa yormamız lazım. Yapılan araştırmalar şunu gösteriyor. Bugün ilkokulda okuyan çocuklar üniversite bitirdikleri zaman, duydukları, gördükleri mesleklerin yüzde 65’i yok olacak. Bazıları işini kaybedecek ama daha fazla yeni mesleklerde iş sahibi olacaklar. Bu yeni mesleklere bizim sanayicilerimiz, KOBİ’lerimiz, hazır olmazsa ne yapacak. Onun için bilgi ekonomisinin yani sanayi 4.0’ın gereğini yapmak için şimdiden hiç zaman kaybetmeden başlamak lazım.”
Konuşmasının bir bölümünde çiftçilere de seslenen Yıldırım, “Tarımla uğraşıyorsunuz, tarımda da verim artışı teknolojiyi kullanmak birinci önceliğimiz olmalı. Ekin kardeşim, ekebildiğiniz kadar ekin. Maliyetler yüksek, mazot yüksek, gübre yüksek, diğer girdiler yüksek nasıl ekelim diye düşünüyorsunuz düşünmeyin. Devletiniz yanınızda. Bunların hepsini takip ediyor ve nerede ne zaman desteğe ihtiyacınız varsa o zaman da gereğini yapacak. Tereddüde düşmeyin, Türkiye tarımla, bu sene tarımda seferberlikle öne çıkacak. Çünkü küresel gıda problemi kapımızı çalıyor. Dünyanın tahıl ambarı Ukrayna, Rusya yok. Yüzde 60’ını üretiyor. Pekiyi bu nasıl karşılanacak. Bizim bile bir kısım oradan aldığımız bazı ürünlerde bağımlılığımız var. Memleketimiz mümbit bir memleket. Kar yılı var yılı. Elhamdülillah bu sene bereket de var, bolluk da var. Onun için bu seneyi iyi değerlendirelim, ekelim. Sonuna kadar ekelim, merak etmeyin, inşallah burada gerekli destekler veriliyor, inşallah daha fazlası verilecek. Maliyetler yükseldi ben nasıl ekeyim diye düşünmeyin, Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz bunun üzerine çalışıyor, düşünüyor siz yol kesmeden devam edin. Üretmeye devam edin. Bizi kurtaracak kalkındıracak olan üretimdir. Üretimi ilaç gibi üretmeyeceğiz yani. Deliler gibi üreteceğiz ki sürümden kazanalım, maliyeti düşürelim ve dünyadaki rekabetimiz artsın” şeklinde konuştu.
