MÜELLİFSİZ YAZILAR

Tarih: 13.11.2025 00:23

YAĞMUR… BEREKETİN SİMGESİ, TOPRAĞIN NEFESİ.

Facebook Twitter Linked-in

Ama bizde ne zaman gökyüzü biraz kararsa, ne zaman birkaç damla düşse yere, bereket değil endişe oluyor adı. Çünkü yağmurun gelişiyle birlikte alt geçitler göle dönüyor, kavşaklar kapanıyor, yollar nehir gibi akıyor.

Dün Çerkezköy’de yine aynı manzaralarla karşılaştık. Veliköy ve Bağlık Mahallesi başta olmak üzere birçok bölgede trafik felç oldu, kavşaklar suyla doldu, araçlar ilerleyemedi. Yağmurun değil, ihmalin ve plansızlığın bedelini bir kez daha vatandaş ödedi.

Birkaç saat süren sağanak, şehirdeki tüm eksikleri bir kez daha gözler önüne serdi.
Oysa mesele yeni değil. Her yağmurda aynı başlıkları okuyor, aynı görüntüleri izliyoruz:
Otobüs tekerleri suların içinde kayboluyor, vatandaş kaldırıma sığınmaya çalışıyor, trafik ekipleri çaresizce yönlendirme yapıyor.

Sormak gerekiyor:
Neden her yağışta şehirlerimiz sular altında kalıyor?
Neden hâlâ yağmur suyu giderleri, altyapı sistemleri “bir sonraki projeye” bırakılıyor?

Artık şunu kabul etmeliyiz:
Şehircilik, sadece yol yapmak, kaldırım döşemek değildir.
Modern bir kentte yağmur suyu tahliye sistemi, kanalizasyon hattı kadar hayati bir altyapı unsurudur.
Yağmur suyu kanalı bir lüks değil, zorunluluktur.

Her sağanakta tıkanan mazgallar, taşan rögarlar ve suyla dolan kavşaklar; sadece teknik bir eksik değil, yönetim anlayışının ihmalidir.
Bir damla yağmurun şehri felç etmesi kader değil, planlamasızlığın doğal sonucudur.

Dün Çerkezköy’de minibüslerin, otobüslerin tekerleklerinin kaybolduğu görüntüler, sosyal medyada “alıştık artık” cümlesiyle paylaşıldı.
Ne acı…
Sorunları kanıksamaya başladık.
Her yağıştan sonra aynı suları tahliye etmeye, aynı açıklamaları dinlemeye alıştık.

Oysa su, doğru yönlendirilirse hayat verir;
ihmal edilirse felakete dönüşür.
Bir gün değil, her gün bu kentlerin planlaması üzerine kafa yormamız gerekiyor.

Yağmurun suçu yok.
Su, doğanın en masum, en gerekli armağanı.
Ama biz, yağmurdan korkar hale geldik. Çünkü önlem almadan, sadece dua ederek beklemeye alıştık.

Her yağmurdan sonra “ders çıkarmamız” gerektiğini söylüyoruz ama ders, bir türlü işlenmiyor.
Yağmurdan sonra değil, yağmur gelmeden önce önlem alan bir şehir olabilmek gerekiyor artık.

Çerkezköy gibi hızla büyüyen bir kentte, altyapı artık sadece “geleceğe yatırım” değil, bugünün acil ihtiyacıdır.
Veliköy, Bağlık Mahallesi ve benzeri bölgelerde yağmur suyu tahliye hatlarının yenilenmesi, yeni sistemlerin kurulması, acil öncelikli olmalıdır.

Çünkü şehirler, yağmurla değil, ihmalle suya gömülür.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —