Çerkezköy’ü anlatmaya nereden başlasak, ilk birkaç cümlede mutlaka “trafik” kelimesi geçer. Sabah işe gidenin de, akşam evine dönenin de dilinde aynı şikâyet: “Bu trafik ne zaman bitecek?” Gerçek şu ki, Çerkezköy artık büyüyen, gelişen ama aynı zamanda sıkışan bir şehir. Her geçen gün artan araç sayısı, yetersiz otopark alanları ve plansız trafik akışı, ilçenin en büyük sorunlarından biri hâline geldi.
Belediye binasının etrafında bir tur atın, merkezdeki caddelere bir göz gezdirin… Aracını park edecek yer bulabilen şanslı sayılır. Otopark eksikliği, yalnızca sürücüler için değil, yayalar için de büyük bir sorun hâline geldi. Kaldırımların otoparka dönüştüğü, çift sıra parkların trafiği içinden çıkılmaz hâle getirdiği bir tabloyla karşı karşıyayız.
Oysa çözüm belli: Planlı, katlı otopark yatırımları. Belediyenin bir an önce merkezde ve yoğun mahallelerde otopark projelerine hız vermesi gerekiyor. “Yapacağız, planlıyoruz” demek artık yeterli değil; Çerkezköy bu adımları görmek istiyor.
Elbette bu tablo yalnızca belediyenin sorumluluğu değil. İlçe Trafik Müdürlüğü de üzerine düşeni yapmalı.
Sadece cezayla değil, bilinçlendirme ve yönlendirmeyle de çözüm üretmek gerekiyor. Trafik ışıkları, kavşak düzenlemeleri, tek yön uygulamaları gibi küçük dokunuşlar bile büyük fark yaratabilir.
Bunun yanında, saatlik trafik yoğunluğu analizleri yapılarak, özellikle sabah ve akşam saatlerinde alternatif güzergâhlar oluşturulabilir. Trafik denetim ekipleri ise yalnızca ceza yazmakla kalmamalı, trafiği akıcı hâle getirecek anlık müdahalelerde de bulunmalı.
BELEDİYE NE YAPABİLİR?
Katlı ve açık otopark alanlarını artırmalı.
Yeni imar alanlarında “zorunlu otopark” kriterini sıkılaştırmalı.
Toplu taşıma ağını genişleterek araç bağımlılığını azaltmalı.
Yaya öncelikli düzenlemelere önem vermeli.
Akıllı kavşak sistemleriyle trafik akışını dijital olarak yönetmeli.
Vatandaşın rolü de önemli. Bu mesele yalnızca kurumların değil, hepimizin sorunu.
Kaldırıma park eden de, emniyet şeridini kullanan da, sabırsızca korna çalan da bu keşmekeşin bir parçası. Trafik kültürünün oturmadığı yerde en iyi plan bile tıkanır.
Son olarak, Çerkezköy artık “büyüyen bir kasaba” değil, şehir olma sınavı veren bir kent.
Bu sınavın en kritik sorusu da trafiktir.araç. Ama asıl mesele, Çerkezköy’e nefes aldıracak bir vizyon ortaya koymak. Yoksa bugün olduğu gibi yarın da aynı soruyu sormaya devam ederiz:
“Bu trafik ne zaman bitecek?”