Tam anlamıyla 2024’ün son gününden herkese merhaba. Koskoca bir yılı daha geride bıraktık. Bu bir yılda büyüdük, güçlendik, bir olduk belki biraz yıprandık ve üzüldük ama biliyoruz ki ‘’Uzun bir zaman sürecinden bakmadığımız müddetçe, neyin adil olup olmadığını anlayamayız.’’
Gelelim yıllık yapılacaklar listemize. Buradan her yıl yazarım, sıkı okuyucularım bilir. Senenin başında kendimize yapılacaklar listesi hazırlarız ve yıl sonunda kendimizi ne kadar gerçekleştirdiğimize bakarız. Benim bu yılki karnem oldukça iyi, birkaç madde dışında neredeyse hepsinde hedeflediklerimin çok daha üstünü başarabilmişim. Kendi çapımdaki bu gurur bana yeter de artar bile.
Benim yapılacaklar listemde okuyacağım kitap sayısı, izleyeceğim dizi-film sayısı, göreceğim tiyatro, müzikal ve şehir sayısı gibi başlıklar var. Tabii siz kendinize göre bu listeyi kişiselleştirip daha spesifik bir hale getirebilirsiniz. Önemli olan bir yıl daha kendimize bir şeyler katmak ve kendimizin daha iyi bir versiyonuyla tanışmak.
RAFADAN TAYFA: KAPADOKYA FİLMİ MERAKLILARINI BEKLİYOR
Rafadan Tayfa, bağ bozumu festivalinde gerçekleşecek “Kapadokya Bilmece Avı” etkinliği için Nevşehir’e gitmiştir. Bilmece Avı macerası başladığında Hayri’nin yolu gizemli bir çömleği arayan ajanlarla kesişir. Ajanlardan önce Hayri’nin eline geçen çömlek, onu ajanların hedefi haline getirir. Tayfa, ajanların Kapadokya’da olduklarına ve bu çömleği aradıklarına pek inanmaz. Ancak Bilmece Avı devam ederken keşfedilen yerler ile çömlek arasında bir bağlantı olduğu ortaya çıkar; sıradan görünen bu çömlek aslında Zümrüt’ü Anka’nın küllerini saklamaktadır.
Rafadan Tayfa üyelerinin heyecan dolu macerasına tanık olmayan minikler Çerkezköy Center Sinema’da 13.00, 14.00, 15.00, 16.00, 17.00, 18.00, 19.00 ve 20.00 seanslarına davetli.
İÇİNİZİ ISITACAK BİR HİKAYE: ‘’EN SEVDİĞİM PASTAM’’
Uzun zamandır izleme listemde olan ‘’En Sevdiğim Pastam’’ filmini nihayet fırsat bulup izleyebildim. İran sinemasını severim, toplumsal konuları sanatla harmanlama ustalıklarını oldukça başarılı bulmuşumdur hep. En Sevdiğim Pastam filmi de tam olarak böyle bir yapım.
Lily Farhadpour ve Esmail Mehrabi’nin başrollerini paylaştığı, kadın haklarının ciddi şekilde kısıtlandığı bir ülkede arzularını gerçekleştirmeye karar veren bir kadının yaşamını konu alan film yalnızlığa ve yaşlılığa dair bütün düşündüklerimizi yeniden sorgulatacak cinsten. Film bittikten sonra içinizde ince bir sızı kalıyor ama her şeye rağmen mutlaka izlenmesi gereken filmlerden biri olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Bu arada İran sinemasına ilgi duyanlar için Asgar Ferhadi’nin yönettiği A Separation filmini mutlaka öneririm. Sinema bize başka insanların başka dünyalarını duygusal bir eşikten atlatarak gösteriyor, sanırım bu yüzden 7. sanat olmayı sonuna kadar hak ediyor.
İNTERMEZZO TAM DA BEKLEDİĞİM GİBİ
Birkaç ay önce okuyucusuyla buluşan ve bu kısacık zamana rağmen dünya çapında okunma rekoru kıran İntermezzo’ya sonunda ben de başladım. Kitabın yazarı İrlandalı Sally Rooney daha önceki kitabı Normal People’la genç yaşına rağmen rüştünü çoktan ispat etmiş bir kalem.
O dönem kitabın dizi versiyonunu da izlemiş ve çok beğenmiştim. İntermezzo da beni bu anlamda hayal kırıklığına uğratmadı. Kitap kalın fakat hikayesi o kadar akıcı ki elinize bir alışta en az 50 sayfa rahatça okuyabiliyorsunuz.
Dünyanın herhangi bir yerinde olabilecek sıradan bir ailedeki babanın kaybıyla 2 kardeşin büyüyememe, babalarını kaybıyla başa çıkamama, tutamadıkları yas sürecinin hayatlarına etkilerini ve süreçte yaşadıkları ilişkilerin karmaşıklığında kendilerini keşfetmelerini anlatan kitap olaylara bakış açısı, dilinin sadeliği ve akıcılığıyla yazarın bundan sonraki eserlerinde de başarılı olacağının kanıtı niteliğinde.