Abdulhamit ALBEZ


YETER ARTIK BU AYMAZLIKTAN VAZGEÇELİM!

KARA KUTU


Çerkezköy Kaymakamlığı…

30 Nisan’da karar almış!

Sokak düğünleri yasaklanmış!

Diyor ki…

Cadde, sokak, park ve diğer kamusal alanlarda yapılmasına izin verilmeyecek!

Okul bahçelerinde yapılabilir var!

Amma ve lakin…

Bu okullarda…

Mahalle aralarında olmayacak!

Yani…

Kardeşim evim okula yakınsa…

Her gün…

Düğün salonu gibi…

Yaz boyunca…

Milletin kulakların zarını patlatan…

Müzik sesini mi dileneyeceğim?

İşte bu yüzden…

Kaymakamlığın…

Yasak kararında…

Bu da var!

Aslında…

Hiç istisna bırakmadan…

Bu yasağı uygulayacaksın kardeşim!

Sokak düğünü ne?

Hele Çerkezköy’de…

Bir işçi kenti…

Yüzde 70’i işçi bu kentin…

Üç vardiya fabrikalarda çalışıyor insanlar!

 

Mesela Yıldırım Beyazıt Mahallesi’nden…

Neredeyse…

He yıl…

Şikayet alıyorum ben!

Arıyorlar…

Abi yazar mısın şu düğünleri…

Her hafta her gün neredeyse…

Düğün!

Artık öldük bittik!

 

Bu işe artık bir son verilmeli…
Gerçekten son verilmeli…

İzin aldı filan olmamalı!

Ne izni kardeşim…

Hangi izinden bahsediyorsun!

Bırak bir mahalleyi…

Müzik sesi öyle açılıyor ki…

Üç sokak öteden duyuyorsun…

Müzik geliyor ama…

Düğün nerede?

Görmüyorsun bile!

 

Çerkezköy Kaymakamı’na sesleniyorum!

Sayın Kaymakam…

Kesinlikle…

Sokak düğünlerine izin vermeyin!

Yazılı izin alıyorlar biliyorum!

Bunun da nedeni var!

Bazı muhtarlar…

Siyasiler…

Şunlar bunlar…

Düğün sahiplerine aracı oluyor!

Nüfuzlu insanlar araya giriyor!

Yok öyledir…

Yok böyledir…

Bir şekilde…

Kaymakamlığı aşındırıyorlar…

Kaymakamı darlıyorlr!

Kaymakam da izin veriyor!

Valla sayın muhtarlar…

Bundan sonra…

Sokak düğünü olan mahalle muhtarlarını…

Afişe edeceğim!

Arkadaşlar…

Düğün sahipleri…

Millet sizin mutluluğunuzda…

Niye acı çeksin?

Niye sen sevinirken…

Başkasını üzüyorsun?

Hastası var, yatalağı var, işçisi var!

Ayıptır yahu…

30 yıl önce…

Memlekette düğün salonu azdı!

Toplum yapısı da başkaydı!

Artık şehirleşme yoğun…

Azıcık medeniyet…

Her yer düğün salonu olmuş!

Belediyeler yapmış…

Ki…

Bir tane değil bilmem kaçtane?

Belediye düğün salonları…

Zaten uygun fiyatta…

Her şey tamam da…

Bir tek düğün salonu mu tutmaya…

Gücünüz yetmiyor!

Yahu…

Gidin belediye başkanına…

O alınan sembolik paraları da almazlar…

Emin olun!

Yeter ki…

İhtiyacınız olsun!

Belediyeler artık insanları para almadan…

Defin ederken…

Düğünlerinden mi ticaret yapacak yani?

Kaldı ki…

Sevgili dostlar…

Mahalle aralarındaki…

Sokak düğünleri…

Yoklukla alakalı değil!

Görgüsüzlükle alakalı!

Adam öyle bir ses sistemi kuruyor ki…

Zaten…

Düğün salonunda…

Öyle bir ses sistemi yok!

Dünyanın parasını veriyorlar onlara…

Üç beş mahalleyi…

Bir düğün için…

Ayaklandırıyorlar!

Tekrar diyorum!

Artık bu sokak düğünü zırvasını…

Bırakın!

Bırakalım!

Medeni olalım!

Başkalarına saygılı olalım!

Bugün sen yaparsın…

Yarın başkası sana yapar!

Hastan olur, yatalak, yaşlı...

Evinde olur!

Ya da ne bileyim işçisindir…

Vardiyadan geldin uyuyorsun!

Değil mi?

Lütfen!

Yapmayalım artık!

 

Her yer…

Düğün salonu…

Gidin, uygun bir yerde…

Yapın düğünüzü…

Allah mutluluklar versin!

Yüzlerce, binlerce insanı…

Rahatsız ederek…

Düğün yapılmaz!

Muhtarlar…

Siyasiler…

Nüfuzlular…

Gidip gidip Kaymakamlığı darlamayın!

Artık yeter!

Bitsin bu çile…

Her yaz insanlar…

Bu çileyi çekmesin!

Bilmem anlatabildim mi?

Bu arada…

Unutmadan…

İlçe Milli Eğitim Müdürü…

Sayın İrfan Danışmaz…

Sizden de rica ediyorum!

Okullara da sahip çıkalım!

Üç kuruş para alacağız diye…

Okulların bahçelerin ide…

Düğün salonu diye…

Kimse kiralamasın!

Sevgili arkadaşlar…

Unutmayalım ki…

Kendi özgürlüğümüz…

Başkalarının özgürlüğüne…

Kısıtlama getirmediği kadardır!

Yoksa…

Bir esprisi kalmaz!

Biz düğün yapacağız diye….

Tanımadığımız insanları üzmenin…

Bu vesileyle…

Hayır dualarını almanın…!

Bir anlamı var mı?

Bence yok!

Şunu da belirteyim!

Bir gün…

Bir deli çıkar…

En mutlu gününüzü…

En mutsuz güne çevirir!

Gerek var mı?

Bence…

Yine…

Yok!

 

***

 

Ya bu sinek işi…

Hayli rahatsız edici olmaya başladı!

Yaz ayları da yeni geldi…

Daha uzun…

İki koca ay var!

Böyle giderse…

Sineklere yem olacağız!

Çerkezköy Belediyesi…

Park ve Bahçeler Müdürlüğü…

Sayın müdür…

Lütfen, istirham ediyor!

Kara sinek dolu ortalık!

Kaşıntı yapıyorlar!

Sinek mevzusuna…

Yoğunlaşalım!

Larva ile yetince ilgilenmemişsiniz…

Orası belli de…

Bari…

Bundan sonrasını kurtaralım!

Ciddi manada ilaçlama şartı!

 

Sevgili dostlar…

Sanırım geçen hafta yazmıştım!

Bayram sonrası…

Sinek sorunu var Çerkezköy’de…

Şehir merkezinde var hem de…

İlçenin ücra yerleri kim bilir nasıldır?

Atatürk Caddesi civarında…

Baştan sona…

Eğer bu sıkıntı varsa…

Diğer mahalleleri siz düşünün!

Kaynaşlı’dan bahsetmiştim yazımda…

Sevgili dostlar…

Saatlerce oturduk…

Her tarafımız ağaç…

Otelin bahçesinde…

Bir tane sinek yoktu!

Emin olun!

Şaşırdım!

Bakıyorum Çerkezköy’de…

Bir yerde duramıyorsun!

Sinek sarıyor hemen…

Bugün…

Mesela…

Yemek Dünyası’nda…

Yan tarafında bahçe var!

Bilenler bilir!

Açık alan…

Çorba içtik…

Sinekler sardı hemen…

Her yerde…

Bu arada…

Çöp konteynerlerini alan görevliler…

Bu konteynerları…

İlaçlıyor mu?

Çöp araçlarında…

İlaçlama sistemi var mı?

Olması lazımmış!

Ki…

Bir arkadaş dedi ki…

2003-2004 yılında vardı!

Çöp araçlarında…

Boşaltılan konteynırları da…

Anında…

İlaçlayabilecek sistem vardı!

Hortumu uzatıp hemen…

Bu konteynırlar ilaçlanırdı!

O gün varken…

Bugün olmaması…

20 yıl sonra…

Mümkün olmaması lazım!

İşte bu yüzden…

Bu çöp konteynırları da…

Çöp araçlarıyla…

Toplama yapan görevliler tarafından…

Toplama zamanlarında…

Mutlaka ilaçlanmalı!

İnşallah…

Yeniden yazmam bu konuyu…

Sinek küçük ama…

Mide bulandırıyor!

Bilmem anlatabildim mi?