Son yıllarda büyük zincir marketler, çevrimiçi alışveriş uygulamaları ve “her şey tek tıkla kapında” sistemleri hayatımızı kolaylaştırdı; bunu inkâr etmek mümkün değil. Ancak bu kolaylığın gölgesinde sessiz bir kayıp yaşanıyor: mahallenin bakkalı, köşedeki kırtasiye, yıllardır aynı caddede kepenk açan aile işletmeleri… Yani yerel esnaf.
Yerel esnaftan alışveriş yapmak, aslında sadece bir ekonomik tercih değil; bir kültür, bir dayanışma biçimi, bir şehir aidiyeti göstergesidir. Çünkü yerel esnaf, bir şehrin hafızasıdır. Sizi çocukluğunuzdan tanıyan kasap, borcunuzu defterine yazan bakkal, ihtiyacınız olduğunda kapıyı çalan komşu kadar yakın olan manav… Hepsi bu kentin görünmez birer sosyal dokusudur.
Ama bugün bu doku giderek inceliyor.
Bunun nedeni sadece ekonomik değil, aynı zamanda davranışsal. İnsanlar hızın ve pratikliğin cazibesine kapılırken, yerel esnafla kurulan o insani bağı yavaş yavaş kaybediyoruz. Oysa yerel esnaftan yaptığımız her alışveriş, sadece bir ürün satın alma değil; bir dükkânın ayakta kalmasına, bir ailenin geçimine, bir mahallenin canlı kalmasına katkı demektir.
Yerel esnaf kazandıkça şehir de kazanır.
Vergi şehirde kalır, istihdam şehirde artar, ekonomik çarkın dönmesi hızlanır. Mahallede ışıklar sönmez, sokaklar boşalmaz.
Bir düşünün…
Sabah kahvaltısı için aldığınız sıcak simit, akşam ekmeğinizi aldığınız fırın, çocuğunuzun defterini aldığınız kırtasiye, tamir için başvurduğunuz zanaatkâr… Hepsi aslında şehrin ruhunu yaşatan insanlardır.
Bu nedenle her alışverişimizde kendimize şu soruyu soralım:
“Bu harcamamla kime katkı sağlıyorum?”
Bazen bir kahveyi zincirden almak yerine mahalledeki küçük kafeden içmek; bir sebzeyi marketten almak yerine manavı tercih etmek; internetten sipariş vermek yerine iki sokak yürüyüp yerel dükkâna uğramak bile büyük fark yaratabilir.
Unutmayalım, şehirler yerel esnafıyla güzel.
Onlar varsa mahalleler yaşar, insanlar birbirine daha çok değer verir, dayanışma çoğalır.
Son dönemlerde Çerkezköy Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Erkan Zümbül’ün bu konuda teşvik ve çalışmaları da var. Ancak ben daha da büyük, kampanyalar yapılmasını önermek isterim. Başkanın tek başkanı çabası, etkinliği açısından çok daha geniş yelpazeye ulaşabilir böylece. Erkan Başkan’ın gayretleri yerel esnaftan yana olsa da biraz da vatandaş olarak bize görevler düşüyor.
Bu yüzden çağrım basit ve samimi:
Yerel esnafı yaşatalım ki kent de yaşamaya devam etsin.
Bugün vereceğiniz küçük bir destek, yarın şehrinizin büyük bir kazanımı olabilir.
