Dün Anneler Günü’ydü. Ben de bu vesileyle dünyamızı sevgisiyle güzelleştiren ve bize karşılıksız emek nedir öğreten tüm güzel annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyorum, siz olmasaydınız dünya böyle şahane bir yer olmazdı…
Gelelim bu hafta neler izleyip nerelere gideceğimize. Şu birkaç haftadır hem kendi işimdeki yoğunluğumdan hem de kişisel süreçlerimden dolayı bir şeyler izleyip okumaya pek fırsat bulamamıştım ama bu hafta sonu her şeyi yoluna koyup izleme ve okumalarıma kaldığım yerden nihayet devam edebildim ve elbette bunun neticesinde size yine güzel bir önerim var.
ANNELER GÜNÜ KAHVALTIMIZ BEYAZ KONAK’TA
Anneler Günü sebebiyle liseden beri görüştüğümüz kız arkadaş grubumuzla beraber annelerimizin de dâhil olduğu güzel bir Anneler Günü kahvaltısı planladık ve Beyaz Konak’a gitmeye karar verdik. En son Ediz’e hamileyken gittiğim Beyaz Konak kahvaltı menüsünü epey zenginleştirmiş ve lezzetli bir hale getirmiş. Serpme olarak gelen kahvaltıda peynir, zeytin, domates, salatalık gibi kahvaltının temel gıdaları yanında farklı sıcak lezzetleri de tadımlayabiliyorsunuz.
Bizim için kahvaltı bahaneydi elbette, çocuklarımız ve annelerimizle hep beraber güzel bir gün geçirdik. En önemlisi oğlumla olan güzel anılarıma bir yenisini daha ekledim.
Anneler Günü olduğu için mekân epey kalabalıktı, biz biraz zor yer bulduk ama eminim ki normal bir günde daha sakin olacaktır. Hazır havalar da güzelleşmişken sevdiklerinizle Beyaz Konak’ta keyifli ve lezzetli bir kahvaltı deneyimi mutlaka yaşayın derim.
BİR SERENAY ŞÖLENİ: KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ
Günlerdir Netflix’te yayınlanmasını beklediğim Kimler Geldi Kimler Geçti dizisini bir solukta izledim desem abartmış olmam sanırım. Serenay Sarıkaya’nın oyunculuğunu ve aura’sını oldum olası çok beğenirim. Ortaya nasıl bir iş çıkartırsa çıkarsın mutlaka merak eder izlerim. Kimler Geldi Kimler Geçti de başlıkta da söylediğim gibi yine tam bir Serenay Sarıkaya şöleni olmuş. Kalemini özlediğimiz Ece Yörenç’in senaristliğini yaptığı dizide Leyla’nın Ömer, Cem ve Feyyaz arasında sıkışıp kalan ama bir yandan da hayatı ve aşkı bir sorguladığı hikâyesini izliyoruz. Dizi gerçekten su gibi akıp gitti, günümüze uyarlanmış olması ve hayatın içinden gerçek birçok örnekle senaryolaştırılması da başta Leyla olmak üzere dizi karakterlerini kendimize yakın hissettirdi. Bu arada duyduğuma göre dizinin stilistliğini Deniz Marşan ve Başak Dizer’in styling markası ROOM yapmış. Laf aramızda Leyla’nın dizinin ilk bölümlerinde giydiği ‘’Hands Off! It’s Mine.’’ yazılı tshirt’üne ba-yıl-dım ve diziyi bitirir bitirmez hangi markaya ait olduğunu internetten araştırdım. Fakat tasarım tamamen ROOM’a aitmiş ve dizi için üretilmiş. Bence bir an önce seri üretime geçilse hiç fena olmaz, en önce satın alacaklardan biri benim o kesin!
BERNARD’IN MARS MACERASINA DAVETLİSİNİZ
Süper Ajan Bernard: Görev Mars, en şanssız ajan olan Bernard, tanınırlığını yeniden kazanmak için Mars görevine gizlice girer, ancak beklenmedik bir şekilde Mars'taki gizemli dünyaya girer ve yakalanacak Marslı canavarla arkadaş olur. Ajan, onuru ve dostluğu arasında eşi benzeri görülmemiş bir sınavla karşı karşıya kalacaktır.
Hafta sonu Ediz’le beraber Çerkezköy Sinema Center’da izlediğimiz Süper Ajan Bernard: Görev Mars filmi 11.30, 13.30, 15.30 ve 17.30 seanslarıyla beyaz perdede. Biz filmi çok sevdik, siz de çocuğunuzla keyifli bir etkinlik planlamak isterseniz mutlaka öneririz.
