Abdulhamit ALBEZ


NİSAN YAĞMURU…

KARA KUTU


Bugün…

Bir hususa…

Açıklık getireceğim…

Ara ara sitemler oluyor!

Ancak ben bu sitemlere bir anlam veremiyorum!

Epeydir…

Yazayım derken…

Bugün artık yazayım dedim!

 

Şöyle ki…

Sevgili okur…

Diyorlar ki…

Şöyle şöyle bir etkinliğimiz oldu!

Sen yoktun!

Allah Allah!

Haber verdiniz mi?

Ya biz sosyal medyadan paylaştık!

 

Sanki…

Benim hiç işim gücüm yok!

Sabahtan akşama…

Milletin sosyal medyasını takip ediyorum da…

Haberim olacak!

Hiç öyle bir sorumluluğum yok!

Zaten…

Öyle bir imkanımız da yok!

Bizim en kötü mail adresimiz var!

Oraya atarsınız duyurunuzu, bilgiyi, haberi vs…

Biz de…

Haberdar oluruz!

Telefonla haber edersiniz!

Biliriz!

Onun dışında…

Ben öyle sosyal medyalardan…

Şunu duymadın mı?

Bunu duymadın mı?

Valla hiç işim olmaz!

Takip etmiyorum ki…

Denk gelirse…

Ya da biri uyarırsa…

Şuraya bir bak diye…

Vaktim olmuşsa, bakmışımdır!

İşte bu yüzden…

Sosyal medyadan paylaştık…

Nasıl haberin olmadı!

Bu gibi bahaneler…

Sizi affettirmez!

Bilesiniz!

Haksız mıyım sevgili okur!

 

 

***

Asıl mevzuya geleyim!

Başlıkta…

Nisan Yağmuru yazdım ya…

Bu nisan yağmuru…

Öyle…

Benim…

Ortaokul yıllarında…

Kitap okurken dinlediğim…

Ferdi Tayfun’un…

Nisan Yağmuru adlı şarkısı değil!

 

Bazıları utanmaz ki…

Utansalar…

İnsan içine çıkmamaları lazım!

Amma ve lakin…

Yarın dikkat edin…

Bunlar…

Pişmiş kelle gibi…

Sırıtırlar!

Çünkü…

Arsız…

Bunlara…

Nisan yağmuru…

Anladınız değil mi?

 

Çerkezköy İlçe Milli Eğitim Müdürü…

Yeniden…

Hüseyin Gümüş oldu!

Yaklaşık…

Bir yıl önceydi…

Her müfettiş raporunu…

Müfettiş raporu sanmayın!

Demiştim…

Bu başlıkla bir yazı ile her şey başladı!

Bugün…

Bir yıl sonra…

Tüm gerçekler ortaya çıktı!

Hüseyin Gümüş yine o koltukta…

Muhtemelen…

Yarın göreve başlıyormuş!

 

Gazeteci kılıklılar…

Adamı yolsuz, hırsız etti!

Sözde meslektaşları…

Öğretmen olacak…

Hırs küpü olmuş…

Mevki makam için…

Tüm değerlerinden vazgeçen…

Bazıları da…

Bana küfür yağdırdı…

Şahsıma hakaret edenlere…

Tamamını…

Misliyle iade ettim herhalde!

 

Oturup bundan…

Kendime prim yazacak değilim…

25 senedir…

Hep işimi yaptım…

Bugün de işimi yaptım!

Ne varlığıyla övündük…

Ne yokluğuna yerindik!

Halimiz neyse…

Hakkını vermeye çalıştık!

İnsanız…

Hatalarımızda olur!

Amma ve lakin…

Şunu kesinlikle bilesiniz…

Sevgili dostlar!

Abdulhamit Albez…

Hayatı boyunca, meslek yaşamım süresince…

Bile bile, isteye isteye…

Ak’ı, Kara…

Kara’yı da, Ak yapmadı!

Yapmam da…

Bu durum…

Bundan böyle de…

Aynen devam edecek!

 

Hak yiyenler…

Hukuk çiğneyenler…

İnsani değerlerden…

Uzak kalanlar, nasiplenmemişler!

Her ne kadar…

Hayıtı, çelmelese de…

Bizler…

Sabırla…

Güzelliklerin…

Ortaya çıkması için…

Mücadele vermeliyiz!

Demiş ya…

İŞTE BÜTÜN MESELE!

İşte bütün mesele de…

Budur!

Yani…

Kriminalleşmeden…

Kriminali göstermek…

Ya da…

Kötülere benzemeden…

Kötüleri faş edebilmek…

İşte bu yüzden….

Doğru olanı yapacak…

Zamana bırakacaksınız…

Sabırla…

Zamanı gelecektir!

 

Bir din kültürü öğretmenine…

Atmadık iftira bırakmadılar…

Bir müfettiş raporuyla…

Raporda olan olmayan…

Koca koca adamlar…

Bunları…

Gazeteci kılıklılara yazdırdı…

İftira atarken…

Dillerin de…

Kemikte almadığı için…

İstedikleri gibi…

Döndürüp duruyorlar!

Neyse uzatmayayım…

Benim Hüseyin Gümüş’le…

Şahsi olarak…

Husumetim elbette yok…

Amma ve lakin…

Gazetecilik faaliyetlerimle ilgili…

Aslında…

Mesafeliydim…

Hatta…

Anlaşmazlıklarımız da…

Olmuştu!

Bütün bunlar…

Hüseyin Gümüş’ün başına gelenleri…

Benim kabullenmeme…

Elbette neden değil!

Hukuksuzluk, haksızlık varsa…

Ve ben bunu görüyorsam…

Nasıl, hukuksuzluktan…

İftiradan…

Haksızlıktan…

Taraf olurum ya hu…

Nasıl?

İnsani hasletlere aykırı, evvela!

Şayet…

İnsanlığın anlamını öğrenmişseniz!

İşte bu yüzden…

Eğer siz oluyorsanız!

Haksız, hukuksuz, iftira tarafında…

Bile bile, göre göre…

Yer bulabiliyorsanız!

İnsanlığınızı…

Gözden geçiriniz!

Lütfen…

Dedim ya…

Üzerinde…

Tam tam dansı yapacak değilim!

Amma ve lakin…

İrfan Danışmaz hocamız da…

Muratlı’da…

Şube Müdürü olmuş…

Kendisine…

Hayırlı uğurlu olsun!

Bir musibet…

Bin nasihatten iyidir, misali…

Bu başına gelenleri…

Yaşadıklarını…

Ders olarak görebilir!

Makam için…

Her şeyi mubah görmemek lazım!

Aslında…

Yazılacak o kadar şey vardı ki…

Tek tek, tane tane…

Sıralamak lazımdı, isim isim…

Bu süreci…

Sonra düşündüm…

Biz de, onlara benzemeyelim!

Değil mi?

 

Bugünlük de…

Bu kadar…

Kalın sağlıcakla…