Abdulhamit ALBEZ


KİSSİNGER OKUYAN BELEDİYE PERSONELİ VE KIZILAY

KARA KUTU


https://trakyaflashaber.com/

Bugün…

Gördüğüm bir kitap…

Geleceğe dair…

Ümit var olmama….

Neden olacak türden…

Ancak…

Öncesinde…

Başka bir mevzuyu anlatacağım!

Biraz uzun sabrınıza sığınırım!

 

Yıllar önceydi…

1999 sene…

Erzurum’da…

Kızılay Şubesi’ne…

Üye olmak istedim!

Başkanı da…

Mithat Turgutçan…

Yıllar önce yine…

Hayatını kaybettiğini öğrendim!

Mithat amca derdik biz!

Sağolsun…

İyi bir insandı!

Gazetecilere de…

Sahip çıkar, destek olurdu!

Ben onu gazetecilikle birlikte tanıdım!

Haberlerini yapardık Kızılay’ın…

Mithat amca derdik…

Birgün…

Bir arkadaşım…

Aklıma düşürdü!

Dedi ki…

Hamit sen niye bu Kızılay’a üye olmuyorsun!

Hazır başkanla da aran iyi iken…

Üye olsana oğlum!

Ben pek bir şey anlamadım!

Kızılay çok güçlüydü…

Mal varlıkları, çoktu…

Hatta…

2000’lı yıllarda…

Mithat amca…

Tıp merkezi kurmuş…

Tıbbi hizmet veriyordu vatandaşa…

Sağlık Bakanlığı izniyle…

Orta ölçekli bir hastane gibi…

Röntgen filan çeker…

Doktorları vardı, muayene eder…

Ameliyatlar dahi yaparlardı!

Baştan ayağı röntgen çekecek cihazları da…

Mithat amca almıştı!

Baya baya sağlık hizmeti veriyordu!

Hem de…

Ucuz!

İşte böyle bir Kızılay olunca…

Herkesi cezbediyordu!

Benim arkadaş da…

Bu cazibeye kapılınca…

Benim de…

Oraya üye olmamın…

Benim faydama olacağını düşünmüş olsa ki…

Neden üye olmuyorsun dedi!

Neyse uzatmayayım!

Bir gün…

Mithat amcayla otururken…

Dedim ki…

Mithat amca ben Kızılay’a üye olmak istiyorum!

Şaşkın şaşkın yüzüme baktı önce…

Sonra…

Olur, güzel olur, ol, sende üye ol!

Dedi…

Ben de üye olmak için…

Neler gerekli filan…

Öğrendim…

Bir müdürü vardı, hemen çağırdı!

Ona söyledi…

Üye olmak için ne lazımsa öğrendim!

En son…

Mithat amca dedi ki…

Hamit bir de referans lazım!

Bu kez ben şaşkın şaşkın bakmıştım, onun yüzüne!

Ne referansı dedim…

Dedi ki…

Bizim yönetimden birisi de…

Sana kefil olması lazım!

O gün öğrenmiştim!

Meğer…

Kızılay’a üye olmak için…

O Kızılay’ın…

Yönetiminden bir kişi  de…

Yeni üye olacak kişiye…

Referans olması lazımmış!

Yani işte kefil de diyebiliriz!

Allah Allah…

Bunu öğrendikten sonra…

Kısa süren şaşkınlığı da atlatınca…

Ben de hemen…

Sen olursun bana kefil Mithat amca dedim!

Mithat amcanın yüz şekli değişti!

O beni çok seven…

Koruyan kollayan…

Her daim destek olan…

Tonton Mithat amca gitmiş…

Yerine…

Sevimsiz bir adam gelmişti!

Demesin mi…

Ben 30 yıldır kimseye referans olmadım!

Sen…

Bizim yönetimden…

Başka birini bul!

Tabii ki…

Benim üyelik yattı!

Kimi bulacağım ki…

Bir tane adam vardı orada…

Sonradan öğrendim…

Yönetimde onun sözü geçiyormuş!

Konuşmaya gittim…

Adamın yüzüne baktım…

Sonra arkamı döndüm çıktım!

Benim Kızılay üyeliği işim…

Öylece bitti!

Bunu niye anlattım?

Şundan…

 

Geçenlerde…

Bir haber vardı!

Kızılay ile ilgili…

Kızılay Çerkezköy Şubesi…

Başkanı da…

Bizim Hasan Karaca…

Bizim Hasan Karaca derken…

18 senedir….

Tanırım!

Nihayetinde…

Bizim piyasadan…

Teşriki mesai yaptık, çünkü!

Siyasetçi…

İlçe başkanı…

Meclis üyesi…

İster istemez…

Benim de haber malzemem oldu!

Tüm gazetecilerin olduğu gibi!

 

Adam…

Hasan Karaca!

AK Parti İlçe Başkanlığı yapmış!

İl Genel Meclis Üyeliği yapmış!

5 yıl…

Belediye Meclis Üyeliği yapmış!

5 Yıl…

AK Parti İlçe Yönetim Kurulu Üyeliği yapmış!

Arada kaçırdığım varsa…

Onu da bilmem!

25 senedir siyasetin içinde!

 

Şimdi de…

Kızılay Çerkezköy Şube Başkanı!

Kızılay bitmişti…

Teee…

Ankara’dan…

Buna görev verdiler!

4 sene önceydi sanırım!

Yani direkt şube başkanı olarak gönderildi!

Bitmiş, Kızılay Çerkezköy Şubesi’ni…

Yönetimiyle birlikte…

Canlandırdı….

Hareketlendirdi!

 

Çok kişi…

Hasan Karaca’yı beğenmez…

Amma ve lakin…

Herkes de…

Ondan vazgeçmez!

Hasan Karaca’yı arar!

Pek anlaşılır gibi değildir…

Ama…

Hikmetinden de…

Sual edilmez!

 

Bundan bile…

Kimse…

Ders çıkarmaz!

Yine de…

Adamın arkasında…

Konuşurlar!

Dedim ya…

Yüzüne gelince…

Sus pustur herkes…

Çünkü…

Yüzü güleçtir!

İş insanıdır!

Ekonomisi yerindedir!

Kimseye muhtaç değildir!

Belki çok kişi ona muhtaçtır!

Paraya pula ihtiyacı yoktur!

 

Kızılay’ı kurdu, diriltti…

Hatta…

Kızılay’a yer bile almış!

Herkesin işi değil!

Ankara’da…

Dayın olacak ki…

Versinler!

 

Demek ki…

Adamın da…

Dayısı var!

Çerkezköy Kızılayı için…

Arsayı koparıp almış!

Daha ne olsun!

Bundan daha iyi hizmet mi olur!

Kim alabilirdi!

Bugüne kadar niye alamamışlar!

Çekezköy Kızılayı’nın neyi vardı?

Kendine ait…

Bir hizmet binası, ofisi dahi yok!

Yıllarca…

Başkanlık etmişler ama…

Belediyeden çıkamamışlar…

Nihayetinde…

Hasan Karaca…

Kızılay’ı belediyeye muhtaçlıktan da…

Kurtardı!

Hizmet eder, ihtiyaç sahiplerine…

Yardım eder hale getirdi!

Her yıl…

Bilmem ne kadar nakdi yardım…

Bilmem ne kadar ayni yardım…

Yapıyor!

Ona güvenip, bağışta bulunuyorlar…

Ankara’dan…

Çerkezköy’de dağıtılsın diye…

Kızılay’ın genel bütçesinden…

Para gönderiliyor!

Onlarda…

Çerkezköy’deki ihtiyaç sahiplerine…

Dağıtılıyor!

 

Kızılay’ın bir yeri dahi yok dedik!

Ancak…

Şimdi olacak!

Arsayı almış…

Hizmet binasını da…

Hasan Karaca dikecek!

Ömür boyu orada kalacak hali yok!

3 dönemle sınırlıymış, artık!

Eskiden olduğu gibi…

30 yıl durmaya da…

Hasan Karaca’nın da…

Niyeti yok!

 

Gelelim diyeceklerime…

Dedim ya…

Haberler gördüm!

Birileri…

Üye olmak istiyormuş da…

Üye olamıyormuş, Çerkezköy Kızılayı’na…

Yukarıda anlattım ya…

Benim hikayemi…

İşte…

Ben tam 25 yıl bekledim!

Daha…

İki yıl önce…

Kızılay üyesi oldum!

Hasan Karaca’nın…

Çerkezköy’de…

Üyeleri dahi yokken…

Kızılay’ı yeniden kurunca…

Ayaklandırınca…

Üye kaydına da başlamıştı…

O vesileyle…

Ben de üye oldum!

Üye olmak istiyorum dedim…

Hasan Karaca’da üye yaptı!

Bana kefil olmayacak mısın dedim!

Yok dedi…

Şaşırdım!

Meğer yıllar önceki kural yok artık!

İyimiş…

Nihayetinde…

Ben bile 25 yıl beklemişken…

 

Diyeceğim o ki…

Kızılay’a herkes üye olamaz!

Öyle kolay olsaydı!

Ben olurdum!

Bilmem anlatabildim mi?

 

***

Geldim girişte yazdıklarıma…

Yani başlıktaki…

Kissinger kısmına…

Gelecek için…

Gerçekten ümit varım artık!

Bir belediye çalışanı…

Kissinger’in kitabını okuyor!

Asıl adı…

Henry Alfred Kissinger…

Aslında Alman asıllı bir Yahudi…

Nazi zulmünden kaçan ailesi…

ABD’ye yerleşiyor!

Amerika’da siyaset, diplomatlık yapıyor!

Asıl bizim için önemli olan kısmı şu…

Öğrencilik yıllarımda…

Hocalarım çok bahsederdi…

Bu yüzden biz de kitaplarını alıp okumuştuk!

ABD Dışişleri Bakanlığı da yapmış, bu adam!

Kissinger…

1973-1977 arası…

Dışişleri Bakanlığı görevi yaptığı zaman…

Tam o zaman biz de…

Kıbrıs’a çıkarma yapmışız!

Kıbrıs bunalımı var!

İşte bu Kissinger haliyle…

Türkiye ile ABD arasındaki…

Siyasi ilişkileri yönetmek durumunda kalıyor!

Bu adam…

Türkiye’yi önemli bir NATO müttefiki olarak görüyor!

Kıbrıs’a askeri müdahale nedeniyle…

ABD kongresinin…

Silah ambargosu uygulamasına da…

Karşı çıkmış!

Ama engelleyememiş!

Bu yüzden…

Biz bu Kisinger’i pek sevmişiz!

 

 

Kapaklı Belediyesi’ndeydim bugün…

Bir oda da…

Bir belediye çalışanının…

Masasında…

Henry Alfred Kissinger, yazan kitabı görünce…

Beni bir ümit kapladı!

Bir ümit kapladı…

Sormayın gitsin…

Anlayacağınız…

Herkesin okuyacağı kitap değil!

Entelektüel işi…

Belediye…

Entelektüel…

Bilmem anlatabildim mi?

Bugünlükte…

Bu kadar…

Kalın sağlıcakla!