Mart ayının ortasına geldik, geçtiğimiz hafta son cemrenin düşmesiyle beraber bahar tam anlamıyla geldi. Geçtiğimiz günlerde bilimsel bir makaleye denk geldim, dünyada bir günün son 50 yılda 24 saatten daha az olduğu bilim adamları tarafından kanıtlanmış. Yani bizim zaman çok hızlı akıp geçiyor dediğimiz şeyin meğer altında bu gerekçe varmış, yoksa günlerin birbirini bu kadar hızlı kovalamasının başka bir sebebi olamazdı diye düşünüyorum.
Dünya dönedursun biz bu hafta civarda hem biz yetişkinler hem de çocuklar için ne aktiviteler var gelin hep beraber bakalım.
NOTRE DAME’IN KAMBURU SAHNEDE
Victor Hugo’nun ölümsüz eseri Notre Dame’ın Kamburu seyircisini büyülemek için geliyor.
Victor Hugo tarafından 1831'de yazılan Notre Dame'ın Kamburu romanında Çingene Esmeralda'ya âşık olan çirkin, kambur, aksak ve sağır zangoç Quasimodo’nun trajedi ve aşk dolu hikayesinin anlatıldığı oyun 23 Mart Pazar günü saat 20.30’da Tekirdağ Yahya Kemal Beyatlı KM Küçük Salon’da seyircisiyle buluşacak.
Notre Dame’ın Kamburu’nu iki yıl önce Zorlu PSM’de Fransa’dan gelen ekibin performansıyla izlemiştim ve tam anlamıyla büyülenmiştim. Sanırım o büyüyü bozmamak için bu oyunu bir defa daha izlemek istemiyorum ama hiç izlememiş olanların çok şey kaçırdığını da belirtmek isterim.
MİCKEY 17 BEYAZPERDEDE
Usta oyuncu Robert Pattinson’un başrolde yer aldığı Mickey 17 filmi geçtiğimiz günlerde vizyona girdi.
Film, bir buz gezegenini kolonileştirme görevlerinde tehlikeli vazifelere gönderilen “harcanabilir" çalışan Mickey Barnes’ı konu almaktadır. Mickey her öldüğünde, anılarını büyük ölçüde koruyan bir kopyası yaratılarak görevine kaldığı yerden devam edebilmektedir.
Mickey’in heyecan dolu macerasına ortak olmak isteyenler 10.00, 13.00, 16.00 ve 19.00 seanslarıyla Çerkezköy Sinema Center’da yerini alabilir.
FERZAN ÖZPETEK HEM BAŞARILI BİR YÖNETMEN HEM DE BAŞARILI BİR YAZAR
Birkaç zamandır kitapçılarda gördüğüm ve başarılı yönetmen Ferzan Özpetek’in kaleme aldığı Saklı Yürek kitabını merak ediyordum. Geçtiğimiz günlerde denk geldiğim bir kitapçıdan aldım ve okumaya başladım. Ferzan Özpetek’in hayal gücünü ve romantik ruhunu çok severim. Bunu filmlerine de çok başarılı bir şekilde yansıtır.
Roma’nın merkezinde, anılarla dolu görkemli bir ev, yıllarca kilitli kalmış bir oda, şaşırtıcı bir tablo koleksiyonu, aniden kesilen tutkulu bir aşk... Saklı Yürek, farklı zaman ve mekanlarda yaşayan, her engeli aşarak birbirleriyle konuşmaktan vazgeçmeyen iki kadının ve onları buluşturan büyük sırrın hikayesi.
Birkaç günlüğüne gerçek hayattan koparak sanata, Roma’ya ve gizeme doymak isteyen tüm okuyucularıma tavsiyemdir.