Bizim Erzurumlu genç…
Bir hışımla eve girmiş…
Ana ana…
Yemek hazır mı?
Annesi demiş ki…
Gözün kör olsun, ramazan da…
Ne yemeği…
Yok ana kurban sen hele hazırla demiş!
Benim yemek yemem lazım!
Kuvvetleneceğim…
Ki…
Hele daha arkadaşlarla…
Oruç tutmayanları…
Dövmeye gideceğiz!
Gel de gülme…
Küçük yaşlarda oruç tutmaya başladım!
Bu yukarıdaki…
Hikaye diye anlatılır ama…
Vallahi de billahi de…
Tam da denk geldim!
Biz böyle…
Orta okul yıllarındayız…
Mahallede…
Hemen üst mahalleden çocuklar…
Bize doğru geldi…
Beş altı kişi…
Çok yakın arkadaş değiliz ama…
Tanıyoruz birbirimizi…
İnanın oruç moruç tutan yok aralarında…
Toplaşmışlar…
Nereye gidiyorsunuz?
Üniversiteye…
Niye…
Oruç yiyenleri dövmeye…
Allah Allah…
Tuhafıma gitti…
Ses etmedim…
Bizim aramızdaki arkadaşlardan da…
İki kişi…
Bunlara katılınca…
Dedim ki…
Oğlum siz oruç tutuyor musunuz ki…
Tutmayanları döveceksiniz!
Verilen cevap aynen başlıktaki gibi…
Biz hoş istesek tutarız…
Ama onlar hiç tutmuyor!
Gel de gülme…
İşte böyle…
Sevgili dostlar…
Ramazan geldi…
Pide kuyrukları başladı!
Hele bir de…
Kadayıf kuyruğu vardır ki…
Buralarda yok!
Dedim ya…
Küçük yaşlarda oruç tutmaya başladım!
Orta okul yılları…
Öğlenden sonra…
3 gibi okuldan çıkardık…
Sonrası…
Kolaydı benim için…
Çünkü…
Bir pide kuyruğu…
Üstüne birde…
Kadayıf kuyruğu…
Daha doğrusu…
Önce kadayıf…
Sonra pide yapardım!
Malum…
Ekmek iftara doğru…
Daha sıcak olurdu…
Taze…
Kadayıf daha erken olmalı!
Çünkü…
Annem onu daha pişirecek…
İftara yetişmesi lazım!
O yüzden…
Önce kadayıf kuyruğu…
Sonra pide…
Ama her gün…
Ramazan boyunca…
Bir kilo kadayıf…
6 ekmek…
Yani üç pide…
Yumurtalı susamlı yaptırırdım tabii…
Kuyrukların en güzel yanı da…
Kavgalarıydı…
Kimsenin kafası kırılmaz…
Gözü çıkmazdı…
Nihayetinde…
Ramazan ayı…
Oruç bir ibadetti…
Tatlı atışmalar…
Tatlı dalaşmalar…
Bazen bende karışırdım!
Büyüklerle de…
Sen önce aldın…
Ben önce gelmiştim…
Filan derken…
Ağız dalaşları…
Kuyrukta çok olurdu!
Genelde küçük olduğum için…
Büyüklerin kavgasında…
Araya girer, arabulucu olurdum!
Amma ve lakin…
Her ramazan ayı…
Mutlaka ama mutlaka…
En az bir kez de…
Kavganın bir tarafı ben olurdum!
Zevkliydi çünkü…
Sonu da dedim ya…
Birileri araya girer…
Bazen fırıncı ya da çalışanları…
Herkesi teskin ederdi…
Tatlıya bağlardı!
Merak edenler için…
Yarıda bırakmayayım…
Oruç tutmayanları dövmek için…
Gidenler…
Gerçekten gider…
Gerçekten birilerini döverlerdi!
Artık kim denk gelirse…
Üniversite ve…
Otobüs terminalinin oralarda….
Oruçlu olmayanlar için…
Lokantalar hazırdı…
Hele üniversite hastanesinin…
Altındaki kantin…
Oruçlu olmayanlar…
Şehir ramazanda…
Oraya akardı!
Elbette…
Bütün bunlar…
30 yıl önceydi…
***
Aslıda…
Çeşitli defalar yazdım…
Amma ve lakin…
Bazı kişiler…
Hala soruyor bana…
Hala yazıyor!
Su meselesi…
Evlerinde su akmaması…
Ya da pis su akması…
Arkadaşlar…
Çerkezköy’de her yer aynı değil!
Bu bir!
200 bin nüfusun tamamı…
Sizin yaşadıklarınızı…
Yaşamıyor!
Bu 2
Üçüncüsü…
Benim musluğumdan…
Akan su…
İçilecek su…
Doldur bardağa iç yani…
Geleyim izahatına…
Şimdi arkadaşlar…
Dedim ya daha önce yazdım!
Artık son kez yazacağım!
Bütün mesele…
Çerkezköy’ün altyapısındaki…
Asbes boruların…
Tamamının değiştirilmemiş olmasında…
Bazı mahallelere…
Girilmedi çünkü!
Teee…
Ali Ertem döneminde…
2014 öncesi yani…
Ali Ertem’in son yazıydı…
Ertem…
İstasyon Mahallesi’nden başladı…
Kaymakamlık önüne kadar kazdı!
Buradaki boruları…
Asbes boruları yani…
Eski, 30 yıllık içme suyu hattı…
Bunları değiştirdi!
Hatta…
Ali Ertem seçimi kazansaydı…
Ve dahi…
Tekirdağ’da büyükşehir olmasaydı!
Bugün…
Çerkezköy’ün…
İçme suyu sorunu olmayacaktı!
Ertem kaybetti…
Sonra…
Tekirdağ’da büyükşehir oldu!
Çerkezköy Belediyesi’nden…
Su işleri alınmış oldu…
Kime verildi?
TESKİ’ye…
Üstüne 10 yıl geçti…
Yani…
Ali Ertem’in acilen bu boruları değiştirmeliyiz…
Dediği noktadan…
10 yıl geçmiş…
Bizim Kadir Albayrak…
Nam-ı diğer…
Kadir Dede…
10 yıl boyunca yattı!
Yok efendim her ilçeye bir okul diye…
Gitti…
İhtiyaç bile yokken…
30 bin nüfuslu ilçelere okul yaptı!
Onu da adil yapamadı!
Okula vereceği paralarla…
Acilen Çerkezköy’ün…
Kızılpınar’ın…
Hatta…
Kapaklı’nın…
Altyapı sorunları giderilebilirdi!
10 yıl boyunca…
Yatmışsınız…
Yatmışsınız…
Şimdi gelmişsiniz…
Yok efendim…
Candan abla öyle çalışıyor…
Böyle çalışıyor…
Güzel de…
Bizim suyumuz akmıyor!
Yahu anlatamıyor muyuz?
Daha geçen yıl martta geldi…
Yaz ayı ister istemez bitti!
Bütün biriken altyapı sorunu…
Candan Başkan’ın…
Kucağında kaldı!
Şimdi…
Benim öğrendiğime göre…
Burasını iyi okuyun…
Bir daha yazmayacağım çünkü…
Bu önümüzdeki yaz…
İnşallah…
Altyapıya kazma vurmaya başlayacaklar!
TESKİ…
Birikmiş altyapı sorunu için…
En erken…
Bu yaz…
Start verebilecek!
Başka da çaresi yok zaten…
Bu öyle basit bir iş değil!
Altyapı…
Her belediye başkanının…
Kaçındığı iş…
Çerkezköy’de…
Atatürk ve Öztrak Caddelerinde…
Hepiniz biliyorsunuz…
İçme suyu ve kanalizasyon hatları değişti!
2 yıl ne çektik?
Unuttunuz mu?
Ama nihayetinde yapılması gerekiyordu!
Yoksa…
İşte temiz su kullanamaz halde kalıyoruz!
Aynen bunun gibi…
Sizlerin oturduğu mahallelere de…
Bu yaz girilecek!
Kadir Dede işgüzarlık etmese…
Tribüne oynamasa…
Bütün altyapıyı bitirebilirdi!
Yapmadı işte…
Çünkü görünen bir iş değil!
Alkış alabileceği işleri tercih etti!
Nihayetinde…
Şehrin bir kısmı…
Kapaklı’da çok hissediliyor!
Pis suya mecbur kaldı!
Ya da…
Akmayan suya…
Talim eder halde insanlar!
Umarım…
Konuyu anlatabilmişimdir!
Yani yapılacak arkadaşlar…
Sabretmekten başka çareniz de yok!
Akşamdan sabaha bitecek bir iş değil ki…
Altyapı meselesi…
Sanırım anlattım mevzuyu…
Artık suyumuz kesildi, pis su geliyor!
Demezsiniz!
Bugünlükte…
Bu kadar…
Kalın sağlıcakla!