Bugün alışveriş çılgınlığı derler ya… Kadınların alışveriş çılgınlığı… İşte ben de bunu biraz irdelemek istedim. Alışveriş çılgınlık mı? Kadınların gücü mü?
Alışveriş her zaman “ihtiyaç karşılamaktan” öte bir anlam taşıdı: kimliği, sosyal statüyü, arzuları yansıtmak gibi… Kadınların bu sahne üzerindeki rolü ise dönemsiz, kültürel ve ekonomik katmanlarla örülü.
Kadınların alışveriş sürecine erkeklerden daha fazla zaman ayırdığı, modayı, kozmetiği ve ev eşyasını daha yoğun şekilde tercih ettiği ortaya çıkıyor. Alışveriş kadın için yalnızca “ürün” satın alma değil, bir deneyim, sosyal bir eylem, hatta kendini ifade biçimi haline gelmiş durumda.
Çerkezköy-Kapaklı gibi genç nüfusun, göçle gelen ailelerin, sanayiyle iç içe yaşayan bir coğrafyada ise bu hassasiyet ayrı bir anlam taşıyor. Ev dekorasyon mağazaları, mobilya AVM’leri benim gözlemime göre, sıkça kadınların tercih ettiği alışveriş mekanları.
Bu da bize şunu söylüyor: kadınlar sadece “moda” değil, evin, yaşam alanının dönüşümüne de yatırım yapıyorlar.
Ev eşyası, mobilya: Göçle gelen ve genç nüfusun yoğun olduğu bölge olması nedeniyle yeni ev kurulumu veya mevcut evin yenilenmesi eğilimi güçlü. Mobilya mağazaları ön plana çıkıyor.
Giyim ve kozmetik: Kadınların moda, kozmetik ve kişisel bakım ürünlerine yönelik tercihi, modern tüketim kültürünün bir parçası.
Evet, “alışveriş çılgınlığı” deyimi biraz abartı gibi gelebilir ama burada asıl mesele: kadınların tüketim sürecinde yer alışı bir çıkış noktası.
Bu; sosyal statü göstergesi olabilir, evin iç mekânlarına dair “kontrol” talebi olabilir ya da yalnızca gündelik hayattan bir kopuş, bir haz olabilir.
Gelir düzeyi, eğitim düzeyi, medya-reklam etkisi gibi etmenler kadınların tüketim davranışlarını etkiliyor. Yalan söylemeyim ben de bundan etkileniyorum.
Çerkezköy-Kapaklı gibi sanayi dönüşümünün ve genç nüfusun hâkim olduğu bir bölgede kadınların alışverişte “bilinçli tercih” yapabilmesi önemli.
Yine de kampanya, indirim, moda trendi gibi dışsal etkilerin güçlü olduğunu söyleyebilirim.
Sonuç olarak…
Kadınların alışverişinin arkasında sessiz ama güçlü bir ekonomi var.
Ev eşyasından modaya, dekorasyondan kozmetiğe kadınlar tercihleriyle hem kendi yaşamlarını şekillendiriyor hem de yerel ekonomiyi hareketlendiriyor.
Ama dikkat! Bilinçsiz tüketim, kısa süreli hazlara yönelmek, ihtiyaçla arzuyu ayırmamak finansal risk de taşıyor.
Çerkezköy-Kapaklı özelinde kadınların hem alışverişte başlıca alanları kullanımı hem de bu sürecin ekonomiyle ilişkisi anlamlı.
Eğer sadece bir “alışveriş çılgınlığı” olarak görmek yerine, bu davranışları bir “güç üretim aracı” olarak da değerlendirirsek, daha derin bir okuma imkânımız olur diye düşünüyorum.





