Abdulhamit ALBEZ


AH MEHMET AH!

KARA KUTU


Mehmet beyi dinledim…

Şimdi…

Evde b…k temizliyorum!

 

Mehmet bey veteriner…

Arkadaşımız…

Açık kimliğini yazmayayım!

Bir de…

Onunla kavga edemem!

Zaten…

Canım sıkkın!

 

Bilirsiniz…

Benim 2 kedim var!

Biri erkek…

Biri dişi…

Erkek olan Kurşun…

Dişi olan da…

Bitter!

 

Başım Bitter ile belada…

Son günlerde…

Habire ortalık yerlere…

Tuvaletini yapıyor!

Nedeni…

Erkeksizlik…

Evet yanlış duymadınız!

Kendisi kısır olmasına rağmen…

Evden kaçıyor…

Kaçmaması için tedbir alınca da…

Ortalık yere…

Tuvaletini yapıyor!

 

Peki…

Kurşun ne yapıyor?

Kurşun da…

Kısır!

Çünkü…

Veteriner Mehmet’in yüzünden…

Erkekliği öldü hayvanın!

Ben nereden bileyim ki…

Kısırlaştırmak demek…

Hayvanın tüm maneviyatını…

Bitirmek demek!

 

Kurşun 1 yaşına gelince…

Bir gün…

Benim dostum….

Şimdilerde çok kızdığım…

Veteriner Mehmet beye dedim ki…

Yahu…

Bu Kurşun, çok saldırıyor!

Severken…

Elimi ayağımı ısırıyor, tırmalıyor!

Ne yapmak lazım!

O da dedi ki…

Getir kısırlaştırayım!

Nereden bileyim ki…

Kısırlaştırmak…

Erkekliği bitirmek!

Ben üremesinin önüne geçtiğini düşündüm!

Götürdüm!

Kısırlaştırdı!

Gün oldu…

Kurşun 2 yaşına giderken…

Bitter geldi bize…

Bitter de…

1 yaşına tam girmemişti…

Geldiğinde…

İki yıldır birlikteler…

Tabii…

Kurşun’dan yüz bulamayınca…

Bitter’de…

Evden kaçıyor…

Neyse ki…

Tedbirleri artırdım…

Artık evden kaçamıyor!

Amma ve lakin…

Bu kez de…

Ortalık yere…

Tuvaletini yapıp dolaşıyor!

Kumlarını temizlemeye alışmıştım!

Bir de…

Her gün her gün….

Evde sağı solu temizliyorum!

Ki…

Çoğunlukla…

Kendi odaların da yapıyor!

Kumluğuna yakın yerlere…

Yapıyor!

Nazire yaparcasına…

Sal beni gideyim…

Yoksa böyle…

Kumluk dururken…

Yanına yaparım!

Sanki böyle diyor Bitter!

Tabii canım…

Salar mıyım?

Elbette dışarı yok!

Amma ve lakin…

Böyle giderse…

Kedi sayım…

Üçe çıkabilir!

Kısır olmayan…

Erkek bir kedi…

Daha bakacağız gibi!

Hayırlısı olsun…

Ne diyeyim!

Ah Mehmet Ah!

 

***

Değişim ile…

Başkalaşma…

Karıştırılıyor!

 

Bir mevki, makam…

Elde eden…

Bir bakıyorsunuz ki…

Değişmeye başladı!

Ki…

Değişmek de değil aslında…

Başkalaşmak…

Resmen başkalaşıyor!

 

Yahu…

Sen öncedden…

Böyle mi yaşıyordun?

Yok!

Peki ne oldu?

Makam sahibi oldu ya?

İşte bu…

Başkalaşmak…

Kendisinin sınırlarını aşmak…

Bunu düşünerek bulabilirsiniz değil mi?

İnsan elbette değişir…

Mesela…

Ben muhabirlik yaptım yıllarca…

Editörlük, genel yayın yönetmenliği…

Falan filan…

Bunların hepsini yaparken…

Her ay maaş alırdım!

Başka düşünecek bir şeyim yoktu!

Ben sadece gazetecilik…

Etik ve ahlak…

Ve dahi kanunları…

Nazar-ı dikkatime alırdım!

Oysa…

Şu an…

Bu gazetenin…

Tüm harcamaları…

Bana ait…

Yani sorumluluk farklı!

Gazetenin yayın politikası…

Bende…

Maaş ödüyorsun…

Dediğim gibi…

Tüm harcamalar…

Yapmak zorundasın!

 

İşte bütün bunları görünce…

Elbette…

Muhabirlik yapan…

Abdulhamit ile…

Gazetenin tüm sorumluğunu…

Üzerine alan…

Abdulhamit arasında…

Fark olacak!

Değişim yani…

Ancak…

Başkalaşırsam…

Çok farklı olur!

Gazetenin sahibiyken…

Kıymetimin daha fazla olmasını…

Düşünmek gibi…

Ben aynı ben yani…

Sadece…

Vazifelerim farklı…

Aynen bunun gibi…

Bakıyorsunuz…

Belediye başkanı olmuş…

Şu olmuş bu olmuş işte…

Her türlü yazabilirsiniz…

Makam, mevki…

Haliyle…

Parada geliyor birlikte…

Bir bakıyorsunuz ki…

Eski kişilik yok!

Koltuk değiştirmiş…

Artık isteklerde farklılaşmış!

Eski ben mesela…

Hayatı boyunca yapmayacağı şeyleri…

Mevki makam sahibi olduktan sora…

Yapmaya başlıyor!

İşte bu başkalaşma…

Değişim!

 

Lafı uzatmayayım…

Bazı kişiler…

Koltuktan güç almaya başladı!

Koltuğa güvenerek…

Başkalaşıyor!

Uyarmak istedim!

Sonra…

Bana malzeme vermesinler!

Kendilerini kaybetmeye gerek yok!

Fani şeyler…

Koltuk dediğin…

Bugün var, yarın yok!

Şimdilik uyarıyorum…

İleride yazmaya başlayınca…

Faş etmeye başlayınca…

Yok yanı yattı, çamura battı!

Demesinler!

Böyle böyle uyarıyoruz işte…

Mevki ve makam sahipleri…

Kendilerindeki değişimi, başkalaşma yani…

Bilir işte!

Nereden dönerlerse, kardır!

Umarım anlatabilmişimdir!

Valla kanunları bilmemek…

Mazerat sayılmıyor!

İster anlayın…

İster anlamayın!