Zafer Partisi Tekirdağ İl Sekreteri Naim Söylemezoğlu, DEM Partililerin MHP’ye yaptığı ziyaret sonrası yaptıkları açıklamalara tepki göstererek cevap veri.
Zafer Partisi Tekirdağ İl Sekreteri Naim Söylemezoğlu, TBMM’de konuşan birileri var. ‘Demokratik cumhuriyet’ diyor, ‘çok kimlikli yapı’ diyor, ‘barış dili’ diyor… Ama Türk milletinin adını bir kez bile anmadan, Sanki bu ülkenin kurucusu yokmuş gibi, Sanki bu devleti kuran, yedi düvele karşı savaşmamış gibi konuşuyor.”dedi.
“Ben buradan sesleniyorum” diyerek sözlerini sürdüren Zafer Partisi Tekirdağ İl Sekreteri Söylemezoğlu, “ Türk milleti pazarlık masasına yatırılacak bir “taraf” değildir! Bu milletin kimliği, mürekkep değil kandır. Sizin “çoğulculuk” dediğiniz şeyin, altını çizince harf harf bölücülük olduğunu bu millet ezbere bilir. Türk milleti, bu topraklarda sadece bir kimlik değil, devletin ta kendisidir.
BAKIRHAN “FARKLILIKLARIMIZ ZENGİNLİKTİR” DİYOR.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan açıklamalarına cevap veren Söylemezoğlu, “Elbette öyledir. Ama siz bu zenginliği Türk kimliğini silerek kurmak istiyorsunuz. Sizce bu milletin adı ne olacak? Bu devletin anayasasında ’Türk milleti” yerine ne yazacak? Çok açık söylüyorum: Türk kimliğini kaldırarak barış olmaz, bölünme olur. Hani diyorsunuz ya: Cumhuriyet rotamız olsun… Buyurun, cumhuriyetin kurucusunun adını söyleyin o zaman: Mustafa Kemal Atatürk!Buyurun, Cumhuriyetin milletini söyleyin: Türk milleti!
Eğer gerçekten bu ülkenin eşit yurttaşı olmak istiyorsanız, O zaman bu milletin adını utanmadan, saklamadan anmak zorundasınız! Hasta mahpus diyorsunuz, infaz sistemi diyorsunuz… Söyleyin bize: Bugün içeride yatanlar, birliği savunduğu için mi yatıyor? Yoksa bu milleti parçalama hayali kurdukları için mi? Biz bir hukuktan yanayız: Ama o hukuk, devlete kurşun sıkanla, vatana sahip çıkan arasında fark koymalıdır. Barışı istiyorsanız önce devletin varlığını tanıyacaksınız.
Türk milletine düşmanlık edenleri masumlaştırmayacaksınız. 'Adalet' dediğiniz şey, devlete başkaldıranlara af aramak değildir.
Gerçek adalet; Türk milletine ihaneti affetmemektir. Ve o meşhur cümleniz:Bu ülkenin diliyle, bayrağıyla derdimiz yok.”
O zaman soruyorum: Neden bu ülkenin dili olan Türkçeyi “dayatma” görüyorsunuz? Neden bu ülkenin bayrağı gönderdeyken siz başka paçavraların peşinden gidiyorsunuz? Bu millet artık şunu açıkça görüyor: iz Türkiye diyorsunuz ama gönlünüz başka haritalarda.Siz “eşitlik” diyorsunuz ama zihninizde Türk’süz bir gelecek var.
Siz “barış” diyorsunuz ama ruhunuzda bölünmenin provası yapılıyor.
Ama şunu iyi bilin: Bu milletin rotasını “gizli mutabakatlar” değil,
Mustafa Kemal’in emanet ettiği Türk milliyetçiliği bBen Naim Söylemezoğlu olarak,
Bu milletin evladı olarak. ez daha haykırıyorum:
Ne çok dillilik!
Ne çok bayraklılık!
Ne federasyon, ne özerklik!
Bu topraklarda sadece bir millet var: TÜRK MİLLETİ!
Bu topraklarda sadece bir bayrak dalanır: AL BAYRAK!
Ve herkes duysun, herkes bilsin:
Bu topraklar üzerinde Türk gibi yaşamak istemeyeni biz millet saymayız! Sözüm nettir, duruşum açıktır:
Türk kimliğiyle sorunu olan herkesin bu milletle sorunu vardır. Ve bu millet, vatanına düşman olanı da, sevgiyle yalan söyleyeni de affetmez.
arış istiyorsanız, önce Türk milletini tanıyacaksınız.
Yol yürümek istiyorsanız, önce Türk bayrağının altında yürümeyi öğreneceksiniz.
e mutlu Türk’üm diyene!
Ve bin defa daha: Ne mutlu Türk kalabilene!