Kuruoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “TÜİK'in açıklamasına göre, ağustos ayında enflasyon aylık bazda yüzde 2,47, yıllık bazda ise yüzde 51,97 olarak gerçekleşti. ENAG ile TÜİK verileri arasında aylık yüzde 1, yıllık yüzde 38,38 fark oluştu. TÜİK'in tespit ettiği yüzde 2,47'yi ve yıllık yüzde 51,97'yi esas aldığımızda, Sayın Mehmet Şimşek'in "Dezenflasyon sürecine girdik" ifadesi en azından ağustos ayı için pek doğru değildir. Üstelik ENAG'ın belirlediği yüzde ,35'lik yıllık enflasyon oranı ortadadır.
ALIM GÜCÜNÜN YÜKSELTİLMESİ MEVCUT EKONOMİ POLİTİKALARI İLE MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR
Memur, emekli ve işçilere, yıllardır manipüle edilmiş sanal enflasyon rakamları ile yapılan zamlar sonucu alım gücünde yaşanan düşüşün, mevcut hükümetin zam politikası ile düzelmesi mümkün görünmüyor. Bir ülkenin ekonomik durumunu anlamanın en temel yolu, halkın alım gücünü yıllar içinde ölçmektir. Tek maaşla geçinen çalışanlar bir yana, eşi çalışan bir memurun bile banka kredisi çekerek ev veya araba alabilmesi neredeyse imkânsız hale gelmiştir. Emeklilerin durumu ise çok daha vahimdir.
Dün açıklanan yüzde 2,5 oranındaki ekonomik büyümeyi az da olsa hisseden bir çalışan bulmak mümkün müdür?
Hür-Sen olarak, her zaman dile getirdiğimiz ve sonuç alana kadar vurgulamaya devam edeceğimiz gibi, refah payı ödemesi hayata geçirilmeli ve ekonomik büyümeden çalışanlara pay verilmelidir. Aksi takdirde, hiçbir çalışan 3-5 yıl önceki alım gücünü dahi hayal edemeyecektir. İktidar ortağı sarı sendikaların varlığı da artık sorgulanmalıdır. Kaybettiğimiz sadece bugünümüz değil, geleceğimizdir. Bu sadece bizim değil, evlatlarımızın da geleceğidir.