Yaklaşan yerel seçimler öncesinde siyaset sahnesi de ısınmaya başladı. Kapaklı’da, “Kapaklı Belediye Başkan Adayı” diye parti belirtmeden seçim startı veren Kapaklı Belediyesi eski Başkanı İrfan Mandalı ile özel bir röportaj yaptık. İşte 15 yıl Kapaklı’yı yöneten Mandalı’nın Trakya Flaş Haber gazetesinin sorularına verdiği cevaplar.
-Öncelikle yeniden belediye başkanlığı yolunda başarılar dileriz. Hayırlı olsun. Daha önce CHP’li bir Belediye Başkanıydınız. Ben Belediye Başkan Adayıyım diyorsunuz. Parti belirtmemişsiniz. CHP’den mi? Hangi partiden?
Adaylığımı net olarak şu anda açıklamamın sebebi, vatandaş soruyordu. Aday olacak mısın başkanım diye! Ben de aday olacağımı belirtmek için başkan adayı olarak çıktım. Yıllarca sosyal demokrat bir görüşe sahip olan Mandalı’nın tabi ki sosyal demokrat düşünceye sahip olan bir partiden aday olması gerekir. 2004-2019 yılları arasında belediye başkanlığı yaptım. Seçim büroma da ‘2004-2019 Belediye Başkanı’, ‘31 Mart 2024 İrfan Mandalı Belediye Başkan Adayı’ yazdım. Aday adayı değil, adayı ibaresini kullanarak adaylığımızı açıklamış olduk. Tabi ki burada partiyle ilgili herhangi bir amblem koymadık. İki dönem Demokratik Sol Parti’den belediye başkanlığı yaptım. Son dönemde de; Büyükşehir olduktan sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nden bir dönem görevimizi yürüttük. 2019 yılında görevimiz sona erdi. Tabi görevi aldığımızda nüfusumuz 20 bin idi, bugün 150 bine geldi. Bu süreçte beldeydik ilçe olduk, burada tüm partili arkadaşlara teşekkür ediyorum. Partisi ne olursa olsun arkamızda durdular. Biz önderlik ettik, onlarda bizim arkamızda durdular. Kapaklımızın ilçe olmasını sağladılar. Tabi ilçe olmasaydık, şu anda Kapaklı’da herhangi bir partinin ne belediye başkan adayı olacaktı ne de ne belediye meclis üyeliği olması mümkün değildi. Önümüzdeki ayın başında Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel kongresi var. İki tane başkan adayı var. Biri Kemal Kılıçdaroğlu, diğeri Özgür Özel. Seçilecek arkadaşa da aday olan arkadaşlara da her ikisine de başarılar diliyorum. Kongreden sonra seçim takvimi ilan edilecek. Burada 5 ay kaldı seçime. İlan edilecek seçim takvimine bağlı kalarak çalışmalarımıza devam edeceğiz.
-Anladığımız kadarıyla, sizin tarifinizle şu an için Kapaklı Belediyesi başkan adayısınız. CHP seçim takvimini açıklayınca müracaat ederek, belediye başkan aday adayı olacaksınız. Peki kamuoyunda İYİ Parti adı niye dolaşıyor. İYİ Parti’den aday olacağınız söyleniyor?
Biz İYİ Parti ile sizde biliyorsunuz ki ittifak yaptık. Yani İYİ Parti bize uzak bir parti değil. Yol arkadaşlığı yaptığımız bir parti. İYİ Partili dostlarımız biz siyasette yol aldıktan sonra, belki yol arkadaşlığına alt kadrolarda devam edebilirsiniz. Ama üst kadro yani Ankara merkezli, genel başkanların söylemi çok önemli. Genel başkanlar hala bu işe devam edecekler mi? Etmeyecekler mi? Ancak biliyorsunuz İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ittifakın devam etmeyeceğini söylüyor. Biz Meral Akşener’e saygı duyarken de tabi geçmiş dönemlerde, yıllarda duayen siyasetçi rahmetli Demirel’in sözlerini de hatırlamamız lazım. Siyasette 24 saat uzun bir süre. Ne olacağı belli olmaz. Bu yüzden bizim tercihimiz Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında tekrar siyasete devam etmek. Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında siyasete devam ederken de, 31 Mart’ta tekrar burada belediyeyi almak.
-15 yıl Kapaklı’yı yönettiniz. Yaklaşık 5 yıldır uzaksınız belediyeye. Şu an Mustafa Çetin yönetimindeki Kapaklı Belediyesi’ni değerlendirir misiniz? Belediyeden memnun musunuz?
Şimdi belediye ile ilgili arkadaşımızın başarılı olmasını beklerdik, çünkü başarılı olursa Kapaklı kazanmış olacak. Burada başarısız olan arkadaşa siz ne kadar destek verirseniz verin, Kapaklı’yı batırmış olursunuz. Ben zaten seçim sürecinde meydanlarda bunu söyledim ama vatandaş dinlemedi. Vatandaş dedi ki, değişikliğe gidelim, iktidar partisinden yana tercih yapalım. Kaldır kondur bir tane İrfan Mandalı var. İkinci bir siyasetçi yaratalım, düşüncesi hasıl oldu ve Mustafa Çetin’den yana tercihi kullandı. Bu yüzden kazandı. Mustafa Çetin zaten özel hayatında da başarısızdı. Siyasi hayatında da başarısız oldu. Biz söyledik ama tabii vatandaş böyle değerlendirmedi. Bir değişiklik yapalım, belki daha iyi olur. Ya da İrfan Mandalı hizmetler noktasında az hizmet etti, daha fazlasını bulalım. Vatandaş Büyükşehir noktasında bilmedikleri vardı. Büyükşehir olunca senin sorumlu olduğun 10 iş varsa bunlardan 7’si Büyükşehir’e geçti, 2’si sende kaldı. Vatandaş bu sorumluluk noktasında ayırt edemediği için, seni bu konularla ilgili durağan olarak kabul etti. Şu andaki belediye başkanımızı dikkate aldığımızda halkla ilişkiler konusu sıfır. Bir kapris var. Asfalt yapılması gereken yerlere asfalt yapmıyor. Asfalt yapılmaması gereken yerlere asfalt yapmaya çalışıyor. Ne yapmaya çalıştığı belli değil. Şu anda Kapaklı’da satılmadık yer kalmadı. 750 milyonluk yer satıldı. 750 milyonluk yer satılmasına rağmen bir 75 milyonluk icraat yok. Neredeyse yüzde 10’u icraat. Bu durum da yüzde 90’ının buharlaştığını gösteriyor. Mesela ben 280 kişiyle Kapaklı Belediyesi’ni devrettik. O günkü meydanlarda söylemi şöyleydi. Buradaki personel fazla. Ama şu anda sevgili kardeşimiz belediyeye 750 kişi aldı. Şu anda Kent A.Ş ile birlikte kaç kişi çalıştığı da belli değil. Bir masa varsa, bir masanın etrafında üç kişi var. Bir masa da bir kişi olur. Erken gelen masada yer buluyor. Şu anda devletten zabıta istemek yerine, usulsüz bir şekilde zabıta elbisesi giydirip çocukların gururuyla oynayan bir Kapaklı Belediyesi var. Bir zabıta elbisesi giydiriyor. Tutanak tutamaz, ceza kesemez. Çünkü yetkisiz çocuklar. Elbiseye bakıyorsunuz zabıta ama yetkisizler. Bu da neyi gösteriyor. Bilinçsiz bir şekilde, kendisinin ne kadar yeteneksiz olduğunu gösteriyor. Böyle yeteneksiz kişilerle yola çıktığınızda, belediyeyi iflas ettirirsiniz. Faiz babında gönül belediyeciliği denen belediye de faizci belediye oldu. Maalesef gelen gelirin yüzde 10’u faize gidiyor. Bilinçsiz bir şekilde çalışan, her ay memurun maaşını ödemekte güçlük çeken, normal memuruna dahi maaş ödeyemeyen belediye. Bir Kent A.Ş. var. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Şu anda Kapaklı Belediyesi, rot’u çıkmış araba gibi. Nereye toslayacağı belli değil. Kapaklı Belediyesi’ni 13 milyon TL borçla aldı. Yani benim zamanımda 13 milyon borç vardı. Onların da karşılığı vardı. Mesela bir rüzgâr gülünü değerlendirmeye aldığımızda, buraya her ay bir milyon birbuçuk milyon geliri vardı. 20 ay rüzgâr gülünü çalıştırmadı. Bu da neye tekabül ediyor. 20 ay çalıştırmazsan en az 20 milyon gibi bir kaybın oluyor. Bir kapris var. Kapalı Pazar yerimiz var. Aşağı yukarı 125 tane pazarcıyı alabilecek. Hala açılışını gerçekleştirmiyor. Neymiş İrfan Mandalı zamanında yapılmış. Maalesef buradaki işletmeyi halka hizmet olarak sunulmuyor. Mesela Karaağaç’ta bir yerimiz var. Vatandaşın yağmurlu, karlı günlerde düğün yapması gerekiyor. O salonu açıp vatandaşa hizmet olarak döndürmüyor. Yani böyle bir kaprisi var sevgili kardeşimizin. Arabalara baktığında zaten kimin bindiği kimin indiği belli değil. Böyle bir savurganlık var Kapaklı Belediyesi’nde. Yine baktığın zaman bir başlı değil de dört başlı, beş başlı bir sistem devam ediyor. Yani mutlu bir belediye değil, sorunlu bir belediye. Tabii böyle sorunlu bir belediyede eğer maddi anlamda, yani parasal anlamda gerçekten savcılar bu paraların nereye gittiğini görmek istediğinde görebilirler. Ama tabii iktidar partisinden olduğu için de savcılarda buraya dava açma şansına sahip olamıyorlar. Yani burada müthiş bir şekilde Kent A.Ş’de müthiş bir savurganlık var. 4234’ün 22/D maddesinde normal doğrudan teminlerle ilgili müthiş bir savurganlık var. Biz geldiğimizde özel bir isteğimiz olacak. İki ay içerisinde 5018 sayılı kanuna göre burada hemen derhal muhasebesel konuya el atıp, burada kaçakları durdurmalıyız. Kaçaktan ziyade buradaki paraların nereye gittiğini sormamız gerekiyor. Hemen biz 31 Mart’tan sonrada nisan başı itibariyle de bu sevgili kardeşimize hesap soracağız. Karşılığını da yasal yönden, alma usulüne sahip olacağız. Bizim gayri resmîyle işimiz yok. 15 yıl belediye başkanlığı yaptık. Yasal yaptık. O yüzden sevgili kardeşimizin karnesi zayıf.
-Genelde seçimden önce tüm adaylar, hesap soracağız der. Ancak kazanırlarsa şayet, seçimden sonra hesap sorma işi unutuluyor. Siz nasıl hesap soracaksınız? Unutmazsınız değil mi?
Şimdi şöyle. Ben hesap sorulan bir başkanım. Benim 15 yıllık bir karnem vardı burada. Hesap soruldu. Hesaplar araştırıldı. Ama sizin hesabınız düzgünse, hesabınızı verebiliyorsanız, kimse size hesap soramaz. Ama şu anda, ciddi anlamda rakamsal bedeller belediyeye giriyorsa, bu rakamsal değerlerin yüzde 10’u icraata yüzde 90’ı buharlaşıyorsa, o zaman hesap sormayla ilgili, gerçek anlamda işi bilen insanlar bu hesabı sorar. Çünkü ben 15 yaşından beri ticaretin içinden geliyorum. Ben bir müesseseye girdiğim zaman, buradaki müessese kar mı ediyor, zarar mı ediyor. Ben görürüm. Çünkü Kapaklı Belediyesi’nde bir kimlik vardı. Herkes o ihaleye girebiliyordu. Herkes ihaleye girerek, kırımlı bir şekilde gerçekleştirebiliyordu. Ama şu anda Kapaklı Belediyesi’nde açılmış olan ihalelerin yüzde 80’ine giren yok. Neden? Çünkü diyor ben ihaleye girsem ne olacak. Parayı alamayacağım diyor. Yani ödemeyi alamayacağım. Muhatap bulamıyorum diyor. İhaleye giren olmadığını görüyoruz.
-Seçimi az bir oyla kaybetmediniz. Önemli fark vardı. Hiç anket yaptırdınız mı? 5 yıl aradan sonra tekrar aday olursanız kazanabilecek misiniz seçimi?
8 bin civarında bir farkla seçimi kaybettik. Bu kaybetmiş olduğumuz seçimin en önemli nedenlerinden bir tanesi, 3 dönem belediye başkanlığı yapıyorsunuz. Daha sonrada 6360 sayılı kanunun yani 5306 sayılı Büyükşehir Kanunu devreye giriyor. O kanunla ilgili vatandaş tam bilgilendirilmiyor. Bilgilendirilmediği için de yetkilerin tamamını neredeyse yüzde yüzünün sana ait olduğunu zannediyor. Orada vatandaş bir negatif soruya doğru geliyor. Bütün bunlar böyleyken, üstüne bir de o günkü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geldi. Neredeyse ahbap çavuş ilişkisi içindeler. Biz ondan 3 gün önce anket çalışması yaptırdık. 6 bin civarında bizim oyumuz öndeydi. Ama Süleyman Soylu geldikten sonra arkasındayım dedi, emrindeyim dedi. Ne gerekiyorsa yapacağım dedi. Ve bu şekilde vatandaşımızın kafasını karıştırdı. Vatandaşın kafası karışınca, bu defa bir değişiklik yapalım dedi. Süleyman Soylu, buradaki bizim Milliyetçi Hareket Partili ve AK Partili dostlarımızın kafasını çeldi. Onların yüzde 25 civarında oyları var. Biz bu arkadaşlarımızdan da oy alıyorduk. Bazı vatandaşlarımız da hatta Beşiktaş gibi Galatasaray gibi… Takım tutar gibi, parti tuttular. Yerel seçime gidiyorsunuz. Burada parti değil şahısları değerlendirmek lazım. Süleyman Soylu, en az 4-5 bin civarında oy getirdi. Mustafa Çetin’e. Süleyman Soylu gitti 5 yıldır Kapaklı’ya bir daha da gelmedi. Siyasetçi nasıl ki diyor. Türkiye’de her tarafta petrol fışkırıyor. Gabar dağında nasıl yani gidiyorsun hemen bedava petrol alıyorsun. Traktör çalıştırıyorsun ya. Bunun gibi bir anda o yalana özenen kitle oluyor. O yalana inanınca vatandaşımız belki olur diye oy verdi işte. Cuma günü Süleyman Soylu gitti. Salı günü anket yaptırdım. Normal pik yapar gibi oylarımız düşüşe geçti. Ben seçimi kaybettiğimizi Salı günü anladım. Ama tabi seçim programımı sürdürdüm. Ben bu konuda çok iddialıyım. Allah nasip kısmet ederse, ben burada 8 bin farkla seçimi kaybettim ya. Ben burada 16 bin farkla seçimi alamazsam, mazbatayı da almayacağım. İki misli fark atacağım. Ondan sonrada mazbatayı alacağım. Aldıktan sonrada kaçakları durduracağım. Çünkü müthiş bir kaçak var Kapaklı Belediyesi’nde. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Onları durduracağız. Sonrada öz sermayemize döneceğiz.
- Gerçi henüz resmi başvurular yapılmadı ancak bildiğimiz kadarıyla birkaç aday adayının daha olduğu söyleniyor. CHP sizi tekrardan aday gösterecek mi? Başkasını da gösterebilir!
Zaten demokrasinin gereği bu. 10 tane 20 tane 30 tane aday olması lazım. Bu sana orada yani Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında siyaset yapmayla ilgili ne kadar talipli olduğu meydana çıkar. Bunlar güzel şeyler. Bunlar güzel görüntüler. Yani Kapaklı’da artık söylemde gönül belediyeciliği olmadığı, faiz belediyeciliği olduğunun faizden kurtulunması gerektiğinden Cumhuriyet Halk Partisi’ne ihtiyaç olduğu görünüyor. Şuna dikkat etmek gerekiyor. Aday olmak mesele değil. Aday olabilirsiniz. Siz eğer Kapaklı’da Belediye Meclis üyesi mi sokmak istiyorsunuz, yoksa belediyeyi mi kazanmak istiyorsunuz. Her ikisini beraber götürebilirseniz aday olmanız gerekir. Ama ben burada belediyeyi kazanmam önemli değil, 8-10 tane meclis üyesi sokayım yeterli diyorsanız siz Kapaklı’ya kazandırmak yerine kaybettirirsiniz. Gerçek anlamda seçimi kazanacak arkadaşlara ihtiyaç var.
-Bu 5 yılda Mustafa Çetin’in yaptığı hiç mi iyi bir şey yok. Takdir ettiğiniz bir hizmeti yok mu? Varsa söyler misiniz?
Sevgili kardeşimizle ilgili ben şu da iyi olduğu deme şansına sahip olabilirim. Ama bu kadar satılan yerlerle ilgili… Mesela siz Karaağaç’ta 85 dekar yer satıyorsunuz. O satılan yerlerle ilgili ben Karaağaç’ı 10 tur daha dönerim. 10 sefer daha asfaltlama yaparım. Altyapısını bitiririm, üst yapasını bitiririm. Çok amaçlı salonlar yaparım Karaağaç’ta ve Karaağaç’ın sorunlarını bitirmiş olurum. Kapaklı’da satılan yerlerle değerlendirmeye yaptığında 1 metrekare dahi satmayacağım diyen başkan, şu anda Kapaklı’da satmadık yer bırakmadı. Ne kadar yalancı olduğu çıkıyor ortaya. Yani bizim hastane yapmaya çalıştığımız yerler. Bizim daha eski başkanlar döneminden kalan yerler, hepsi heba edildi satıldı. Şu anda Kapaklı’da satılan yerlerle ilgili bırakın asfalt yapmayı. Bizim kışla dediğimiz mevkiyi yeni imara açtığı yerler bile asfalt olurdu. Bir kat değil 10 kat olurdu. Bunlar heba edildi. Sevgili kardeşimiz baktığımızda sadece güncel olarak mantar çıkarıyor. Mantar görüntüsü yapıyor. Bir bakıyorsunuz mantar buharlaşmış. Bir bakıyorsun sosyal hizmetlerde aş evi yapmış yemek çıkarıyor. Bir bakıyorsunuz çarçur etmiş. Yani elle tutulur hiçbir şey yok. Olmadığı içinde şu an ben nasıl sevgili kardeşimizin başarılı olduğunu söyleme şansına sahip olayım. Başarılı dediğim bir konu var altına baktığında savurganlık almış yürümüş. Ben onu nasıl takdir edeyim.
-Son olarak sizin seçimlere ilişkin başka söylemek istedikleriniz alalım?
Bir kere benim vatandaşıma niye aday oldum onun açıklayayım. Çünkü bazı vatandaşlarımız, ya işte gençlerin önü açılsın. Zaten 15 yıl yaptın sen. Ben yeniden çıktıysam, bu gençlerin olmadığı anlamına gelmez. Gençleri yetiştirmek lazım. Gençler tabi ki, geleceğimizdir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi bu Türkiye Coğrafyasını gençlere emanet edeceğiz. Bunlar güzel şeyler. Tamam. Gençleri bir arada tutabilmekle ilgili ya da önünü açmakla ilgili resmi yoldan bir şey yapmak lazım. Pratikte söylüyoruz. Sözlü olarak yapabilirsiniz ama resmiyette yoksunuz resmiye bilmediğiniz takdirde de duvara tosluyorsunuz. Burada İrfan Mandalı, belediyecilikle ilgili tecrübe, bilgi, birikim ve yanlış yapmamayla ilgili düzgün çalışmayla ilgili bir İrfan Mandalı faktörü var. İrfan Mandalı’yı da ben yaratmadım. Halk beni yarattı. Bu yüzden bu dönem tekrar vatandaşla beraber bütünleşmesi gerekiyor. Bisikletine binip tekrar vatandaşına selam vermesi gerekiyor. Çünkü vatandaşından uzaklaşan bir lider cuntasıyla karşı karşıyayız.