Türkiye’nin ev sahipliğinde Ukrayna’dan tahıl ve gıda maddelerinin güvenli sevk edilmesini sağlayacak ‘Tahıl Koridoru’ anlaşması kapsamında Türkiye’nin un tedarikçisi olarak seçilen Doruk Un, Ukrayna’da Tekirdağ Limanı’na gelen buğdayı teslim alarak fabrikasında işlenmesi sonrasında buğday unu olarak Yemen’e güvenli bir şekilde ulaştırılmasında rol oynayacak.
40 BİN TON BUĞDAY İŞLENMEYE BAŞLADI
Ukrayna üzerinden Tekirdağ’a ulaşan gemide yer alan 40 bin ton buğdayın, Doruk Un fabrikasında işlenmesine başlandı. İşlem sonrasında Kasım ayının ikinci yarısında tekrar yüklemesi yapılacak olan unlar Yemen’de yardıma muhtaç kişilere dağıtılmak üzere sevk edilecek. Doruk Un, Kasım 2022’den itibaren 2023’ün ilk yarısına kadar başta Yemen olmak üzere Afganistan gibi yardıma muhtaç diğer ülkelere gıda tedariki projesinde yer alacak.
AVRUPA’YA TAHILIN ULAŞIM HIZI ARTTI
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı’nın (World Food Programme – WFP) onaylı tedarikçisi olan Türkiye’nin en büyük buğday unu üreticilerinden ve ihracatçılarından Doruk Un, dünya kamuoyu tarafından ilgiyle karşılanan ve Türkiye’nin diplomatik başarısı olarak dikkat çeken tahıl koridoru anlaşması neticesinde Avrupa’ya tahılın ulaşım hızını destekliyor. Üretim kapasitesi, bulunduğu lokasyondaki lojistik avantajları, teknolojisi, gıda güvenliği ve çevre duyarlılığı yaklaşımları ile WFP tarafından Türkiye’deki un tedarikçisi olarak seçilen marka, Yemen ve Afganistan gibi yardıma muhtaç ülkelere güvenli gıda sevkiyatını sağlayacak.
Küresel gıda fiyatlarının dengelenmesini sağlayacağı için tüm dünya tarafından ilgiyle takip edilen anlaşma kapsamında Doruk Un, arz ve fiyat dengesinin yeniden sağlanarak global gıda krizinin önüne geçilirken Türk ununun da ihracat pazarlarında varlığını arttırarak sürdüreceğine dikkat çekiyor.
TAHIL KORİDORU İLE TÜRK UNU DÜNYA PAZARINDA HIZLA YÜKSELİŞE GEÇECEK.
Doruk Un Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Gürsel Erbap, özellikle açlık ve yoksullukla mücadele eden bölgelere yardım olarak gönderilecek unların üretilmesinde rol oynadıkları bu projeyi ticari bir amacının yanında ayrıca sosyal sorumluluk projesi olarak da gördüklerinin altını çizdiği açıklamasında şunları söyledi:
“Ekonomik zorluklardan dolayı gıdaya erişimin zorluklarını yaşayan yoksul ülkeler özellikle lojistik sorunların yanında bölgesel anlaşmazlıkların da etkisinde kalıyor. Dünya Gıda Programı(WFP) ve Birleşmiş Milletler gibi savaşın ve yoksulluğun olduğu bölgelere yapılan gıda yardımlarının önemli bir bölümü Türkiye’den karşılanıyor. Dünya buğday ve diğer tahılların ticaretinin önemli bir bölümünü de Karadeniz ülkeleri karşılıyor. Anlaşma dahilinde arz ve fiyat dengesinin yeniden sağlanarak global gıda krizinin önüne geçilirken Türk ununun da ihracat pazarlarında varlığını arttırarak sürdüreceğine eminiz.
ONUR DUYUYORUZ
Bu konuda WFP tarafından Türkiye’den un tedarikçisi olarak seçilmemizden dolayı onur duyuyoruz. Tahıl koridoru anlaşma süresinin 120 gün daha uzatılmasını da bu projemizin devamlılığını sağlayacak önemli bir unsur olarak görmekteyiz. Gelecek nesillere bırakacağımız en büyük değerin, yaşanılır bir dünya olduğu bilinciyle insan merkezli yeni yatırımlarla değer üretmeye devam edeceğiz.”