DEVA PARTİLİ AVŞAR: MÜCBİR SEBEP 2025’İN SONUNA KADAR DEVAM ETMELİDİR

DEVA PARTİLİ AVŞAR: MÜCBİR SEBEP 2025’İN SONUNA KADAR DEVAM ETMELİDİR

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar yaptığı basın açıklamasında 31 Ağustos’ta deprem bölgesinde sonlandırılması düşünülen mücbir sebep kararına tepki gösterdi.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, deprem bölgesinde hayatın normale dönmediğini, mücbir sebep gerekçelerinin ortadan kalkmadığını vurguladı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Kurum’un 2025 yılının sonuna kadar deprem bölgesinde yapım işlerinin tamamlanacağını söylediğini hatırlatan Avşar, o halde bu süreç boyunca mücbir sebep halinin devam etmesinin de gerektiğini ifade etti. Avşar, ayrıca deprem bölgesinin yaralarının ancak özel bir yasal düzenleme ile sarılabileceğini belirtti.

‘YAŞAM NORMALE DÖNMEMİŞKEN, MÜCBİR SEBEBİN GEREKÇELERİ HALA ORTADAN KALKMAMIŞKEN BU DURUM CİDDİ RAHATSIZLIK YARATACAKTIR.’

Avşar; “Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşanan büyük yıkım sonrası bölgede Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından mücbir sebep hali uygulamaya konulmuştur. 31 Ağustos 2023’te sürecin sonlandırılmasına yönelik tepkiler üzerine uygulama, içeriği kısıtlanarak Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ile Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçeleri özelinde 31 Ağustos 2024 tarihine kadar uzatılmıştır. Başta Hatay olmak üzere birçok ilde yaşam normale dönemeden, felaketin yaraları henüz sarılmadan, mücbir sebebin gerekçeleri hala ortadan kalkmamışken bu durum ciddi rahatsızlık yaratacaktır.”, şeklinde konuştu.

‘ZAFİYETLERİNİ, AYIPLARINI, BECERİKSİZLİKLERİNİ ÖRTMEYE ÇALIŞIRKEN “ASRIN FELAKETİ”; YARALARI SARMAYA ÇALIŞIRKEN DEĞİL.’

“Sorumluluklarını yerine getirmekte zafiyet gösteren iktidar, halkın karşısına çıkınca bu ayıplarını ‘asrın felaketi’ tanımlamasıyla örtmeye çalışmaktadır.”, diyen Avşar; “Evet, deprem büyük, 15 milyon insanımızı doğrudan etkilemiştir. Ancak bu büyüklük yaraları sarmaya gelince küçülmüyor. Madem asrın felaketi o zaman zarar ziyanda da böyle olmalıdır. Bu şekilde değerlendirilmelidir.”

Avşar, “Peki, gerçekten depremin etkileri bitti mi? Deprem bölgesinde hayat normale döndü mü? Hayır. İnsanlar hala konteyner çarşılarda şehirde umut tükenmesin, bir faaliyet ve hareket olsun diye günü kurtarma amacıyla dükkânı açık tutuyorsa hayat onlar için normale dönmemiş demektir.”, şeklinde ifadelere yer verdi.

‘MADEMKİ, YAPIM İŞLERİ SAYIN BAKANIN DEYİMİYLE 2025’İN SONUNA KADAR DEVAM EDECEK, O ZAMAN MÜCBİR SEBEPTE 2025’İN SONUNA KADAR DEVAM ETMELİDİR.’

Avşar, Sayın Bakanın yaptığı açıklamalarda; 76 bin konut ve işyerinin teslim edildiğini, Eylül ayında bu rakamın 100 bine ulaşacağını, yılsonuna kadar 200 binin tamamlanacağı ve 2025 yılı sonuna kadar da tüm konut ve işyeri yapımının tamamlanacağı belirttiğini söyledi.

Avşar; “Demek ki, 2025 yılında kadar hayat eskisi gibi normale dönmeyecek, altyapı ve fiziksel ihtiyaçlar tam anlamıyla giderilmeyecek, çarşı-pazar istenilen düzeyde çalışmayacaktır.”, dedi. 

Avşar, halkın psikolojik ve ruhsal travmaların etkisinden hala çıkmadığını, kimisi ailesinin tamamını, kimisi çoluğunu çocuğunu kaybettiğini, hemen hemen hepsinin kurulu düzeninin yerle bir olduğunu böyle bir durumda mücbir sebepten kaynaklı bazı desteklere son vermek depremzedelere ikinci bir deprem daha yaşatacağını ve iyice hayata küstüreceğini ifade etti.

Avşar; “Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ile Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde mücbir sebebin, -Sayın Bakanın dediğine göre- yapım işlerinin tamamlanacağı 2025 yılının sonuna uzatılması elzemdir.”, dedi.

‘VAN DEPREMİNDE MÜCBİR SEBEP HALİ 5 YIL SÜRMÜŞTÜ.’

“Van depremi büyüklüğü ve etkisi anlamında daha küçük ve sınırlı olduğu halde beş yıl süreyle bu destek sürmüştü.”, şeklinde konuşan Avşar; “6 Şubat gibi büyük bir depremde bir buçuk yıl gibi çok az bir sürede esnafın, çarşının ve pazarın kendini toparlaması mümkün değildir.”, dedi.

‘ODAĞA KONUT VE İŞYERİ ÜRETİMİNİN ALINMASI VE MÜCBİR SEBEBİN DEVAMININ SAĞLANMASI ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR. BUNUNLA BİRLİKTE DEPREMLE ORTAYA ÇIKAN YENİ SOSYAL,  KÜLTÜREL VE EKONOMİK SORUNLAR ANCAK DEPREM BÖLGESİNE YÖNELİK ÇIKARILACAK ÖZEL YASAL DÜZENLEMELERLE AŞILABİLİR.’ 

Olağan zamanlar için çıkarılan yasa ve yönetmeliklerin 6 Şubat depreminin getirdiği zorlukları gidermesi beklenemeyeceğini, bu amaçla deprem bölgesine yönelik özel yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini vurgulayan Avşar şöyle konuştu; “Bu süreçte sadece halk arasında rezerv alan yasası olarak bilinen yasa çıkarılmıştır. 6 Şubat depremleri üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen sorunların hala devam ediyor olması bu durumu teyit eder mahiyettedir. Depremle birlikte ortaya çıkan yeni sosyal,  kültürel ve ekonomik sorunlar ancak deprem bölgesine yönelik çıkarılacak özel yasal düzenlemelerle aşılabilir.” 

Avşar, bu düzenleme kapsamına alınabilecek önerilerini şöyle sıraladı;

“Mücbir sebep kapsamında ertelenen ve yapılandırılan SGK ve BAĞ-KUR primleri affedilmeli, muafiyetler getirilmeli veya ilgili kurumlar tarafından sübvanse edilmelidir. 

Esnafın, sanayicinin ve küçük işletmelerin toparlanması için cazip kredi ve hibe programları geliştirilmeli, ulusal ve uluslararası fon kaynaklarına erişim konusunda destek sağlanmalı ve yeni finansman paketleri hazırlanmalıdır.

Enkaz altında kalan ve hurdaya çıkan araç sahiplerine yönelik ÖTV’siz araç temin etme imkanı sağlanmalıdır.

Tersine göç teşvik edilmeli, yatırım teşvik programları geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.

Merkezi ve yerel yönetimler, üniversiteler ile ilgili meslek kuruluşlarının iş birliğinde ortak kalkınma projeleri geliştirilmelidir.

Bölgeyi kapsama alan yatırım teşvik ofisleri ile proje geliştirme ofisleri açılmalı ve uzman istihdamı sağlanmalıdır.

Bölgede görev yapan memurlara yönelik cazip avantajlar ve katılar (barınma desteği, derece ve kadro atlama, ek ücret vb.) sunulmalıdır.

İşgücü sıkıntısı yaşayan işletmelere personel istihdam desteği sağlanmalıdır. 

Aile yaşam ve destek merkezleri açılmalı, yeterli sayıda ve nitelikte meslek erbabı istihdam edilmelidir.

Çocuk ve gençlik gelişim ve yaşam merkezleri açılmalıdır.

Düzenli sağlık taramaları, hava kalite kontrolü ve hijyen koşulları araştırılmalıdır.

Halkın ruhsal açıdan rahatlaması ve depremin etkilerine maruz kalmaması için çevre temizliği ve düzenlenmesine azami derece hassasiyet gösterilmelidir.”

 



TEKİRDAĞ’DA SU ÇALIŞTAYI YAPILACAK

KİŞİSEL VERİLERİN CALINMASINA İLİŞKİN SORU ÖNERGESİ VERDİ

CANDAN BAŞKAN'DAN EYLÜL AYI MECLİS TOPLANTISINDA ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

AK PARTİ İLÇE BAŞKANI AZBAY’DAN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İSTEĞİ

KOCAELİ MİLLETVEKİLİ YILMAZ’DAN ÇERKEZKÖY’E ZİYARET