Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 1 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girmek üzere 2023/50 numaralı “Tütün, Tütün Mamulleri, Makaron, Yaprak Sigara Kağıdı, Sigara Filtresi, Alkol ve Alkollü İçkilerin Üretim ve/veya Ticareti Faaliyetlerinde Bulunanlardan Teminat Alınması” adlı Tebliğ hazırlandı. Bu tebliğ taslağının alkol sektörünün tüm paydaşlarına gönderildiğini söyleyen CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İlhami Özcan Aygun, “Maalesef başta şarap üreticilerimiz olmak üzere alkol üretim sektörü ayağa kalktı. Çünkü yerli alkol üretimini bitirmek istiyorlar. İdeolojik ayarlı bir Tebliğ ile karşı karşıyayız” diye tepki gösterdi.
Bu düzenlemenin şarap üreticilerine üzüm sağlayan çiftçilerin de ürünlerini yok pahasına satmasına neden olacağını anlatan Aygun, “Amaç yerli ve milli şarap üreticimizi yok etmek. Özellikle ülkemizin küçük ve orta ölçekli şarap üreticisine göz dikmişler. Amaç küresel şarap üreticilerine Türk üreticiyi yem etmek ve sektörü yabancı tekellere bırakmak” diye tepki gösterdi.
“FAHİŞ TEMİNAT ZORUNLULUĞU”
Aygun, AK Parti iktidarının ekonomik kriz nedeniyle para toplamak için akıl dışı icatlar ürettiğini söyledi. Daha önce kuyumculardan da teminat toplamak istediklerini ancak tepkiler üzerine geri adım attıklarını anımsatan Aygun, benzer düzenlemeyi şimdi şarap üreticileri için yaptıklarını söyledi.
Aygun, düzenlemeyi şöyle özetledi:
“Fermente alkollü içki ana kategorisinde yıllık üretimi toplam 20.000 litre ve altında yıllık kapasitesi olanlardan 5 milyon Türk Lirası, 20.000 litre üzeri ve 300.000 litre ve altında yıllık kapasitesi olanlardan 10 milyon Türk Lirası, 300.000 litre üzeri yıllık kapasitesi olanlardan 30 milyon Türk Lirası, distile alkollü içki ana kategorisinde olanlardan yıllık kapasiteye bakılmaksızın 50 milyon Türk Lirası teminat isteniyor. Üstelik bu rakamları her yıl güncelleyecekler. Bu koşulları karşılamayan üreticiye bandrol vermeyerek, üretim izinlerini iptal edecekler. Yine bu Tebliğ ile süresinde ödenmeyen idari para cezaları, vergi dairesi ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan borçları, alınan teminatın yüzde 2’sini geçen işletmelerin üretim yapması engellenecek. Bu Tebliğ, Türkiye’de alkollü içki üretimine ağır darbedir. Pek çok alkol üreticisini bitirmek istiyorlar. Burada ideolojik bir kin de var!”
“TEKELLEŞME TEHLİKESİ!”
Aygun, bu Tebliğ ile yılda 300 bin litre üretim yapan firmadan da yılda 1.5 milyon veya 30 milyon litre üretim yapan firmadan da aynı oranda teminat istendiğine işaret ederek, “Özellikle şarap üretiminde piyasanın yabancı sermaye lehine tekelleşmesi amaçlanıyor” vurgusunu yaptı.
“TÜRKİYE’DE ŞARAP ÜRETİMİNİN DURUMU!”
Aygun, Türkiye’deki şarap sektörüne ilişkin bilgiler verdi. Tarım ve Orman Bakanlığı Tütün ve Alkol Dairesi tarafından üretim izin belgesine sahip yaklaşık 188 şarap üreticisi bulunduğunu vurgulayan Aygun, “Bunların önemli bir kısmı yılda 300 bin litre ve üzerinde üretim kapasitesine sahip. Bu üreticilerden 30 milyon Türk Lirası teminat istenmesi, bankaların bu miktarın 2-3 katı kefalet isteyeceği dikkate alınırsa, eşitliğe aykırıdır” diye tepki gösterdi.
“ÇİFTÇİMİZE BÜYÜK TEHDİT”
Aygun, şaraplık üzüm üreticileri ve bağdan geçimini sağlayan çiftçilerin de tekelleşmeye bağlı olarak ürününü düşük fiyatla teslim etmek ve zarara uğramak tehdidiyle karşı karşıya kalacağını belirterek, “Çiftçimizin ekmeği ile oynuyorlar. Kendi üreticisine düşman bir iktidar ile karşı karşıyayız” diye konuştu.
“YERLİ VE YABANCI ÜRETİCİDEN AYNI TEMİNAT İSTENİYOR!
Bu Tebliğ ile ithalatçı firmalara da aynı üretim miktarları için aynı teminat yükümlülüğü getirildiğini anlatan Aygun, “Bu da bir başka haksız rekabet durumu yaratmaktadır. Şöyle ki; yerli üretici, bağ ve fabrikaya ciddi bir yatırım yapıp, istihdam sağladıktan sonra 30 milyon TL gibi bir bedeli de sermayesinden çıkarmak zorunda kalacaktır. Ülkeye bu yatırımları yapmayan, sermaye bağlamayan ithalatçı firmalardan da aynı oranda teminat istemeleri, yerli üreticimizin cezalandırılması demektir” diye tepki gösterdi.
“İHRACAT YAPAN ŞARAP ÜRETİCİSİ ZORA GİRER!”
Türkiye’nin 2021’de 236 bin litre olan şarap ihracatının 2022’de 360 bin litre seviyesine sıçradığını vurgulayan Aygun, “Osmanlı İmparatorluğu’ndan itibaren bu sektörümüz; vergisiyle, yarattığı katma değere ile ülke ekonomisine önemli bir kaynak sağlamaktadır. Bu nedenle Cumhuriyetin ilk yıllarında sektör yerlileştirilmeye çalışılmış, yabancı sermaye tekelinden ve kapitülasyonların etkisinden kurtarılarak desteklenmiştir. Şimdi ise piyasayı yabancı tekellere bırakmak istiyorlar” sözleriyle isyan etti.
Pandemi döneminde Avrupa’daki şarap üreticisinin kendi devletlerinden litre başına destek aldığını, Türk şarap üreticisinin ise destek almadığı gibi 2023 yılında ülkeye giren yüksek orandaki ithal şarapla rekabetetmek durumunda bırakıldığını kaydeden Aygun, “Şimdi bu tebliğ ile ithalatçı şarap firmaları daha da desteklenmiş olacaktır. Hem ideolojik ayarlı hem de yerli üretici düşmanı bir Tebliğ ile karşı karşıyayız” diye konuştu.
AYGUN’DAN ZOR SORULAR!
Aygun, üreticinin yaşadığı tehlikeyi şu sorularla özetledi:
Teminat koşullarını sağlayamayacak üreticiler, birkaç ay önce aldıkları, işleyip depoladıkları ve satışa hazırladıkları ürünleri ne yapacaklar?
Üretim izinlerinin iptal olması durumunda ellerindeki ürünler ne olacak?
Piyasada faaliyet gösteren firmaları köklü bir şekilde etkileyecek böyle bir tebliğ, en azından bir-iki yıl önce bildirilmeli ve buna göre üreticiler hazırlıklarını yapmalıydı. Ocak ayında yürürlüğe girmek üzere neden apar topar hazırlık yapılıyor?
Türkiye, şaraplık üzüm üretiminde de çok önemli bir aşamaya gelmiştir. Bu nedenle yerli üzümlerden üretilen şaraplar, yurt dışı piyasalarda giderek daha çok talep görmeye başlamıştır. Ülkemizdeki şarap üreticisi, yerli pek çok üzüm cinsini yeniden çoğaltarak üretime katmaktadır. Bu firmaların önemli bir kısmı son 10 – 15 yıllık süreçte, yeni bağ alanları oluşturdular ve üretim tesislerini kaliteyi arttıracak yeni teknolojilerle donattılar. Bu üreticileri neden haksız rekabet ile karşı karşıya bırakıyorlar?
Trakya Bağ Rotası, Urla Bağ Rotası, Çal Bağ Yolu gibi önemli turizm rotalarını oluşturan, gastronomi ve kültür turizmi alanlarında önemli bir turizm girdisi yaratan şarap üreticilerinin çoğu bu tebliğden olumsuz yönde etkilenecektir. Bu tebliğin yürürlüğe girmesi halinde bu turizm rotalarında faaliyet gösteren restaurantlar, oteller, yerel üreticiler de olumsuz etkilenecektir. Bakanlık bu unsurları düşünmez mi?