Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. Avşar, konuya ilişkin olarak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından yanıtlanması istemiyle üç ayrı yazılı soru önergesi sundu.
“KADINA ŞİDDET BİR İNSAN HAKKI İHLALİ VE GÜVENLİK SORUNUDUR”
Milletvekili Avşar, önergelerinde kadına şiddetin bir insan hakkı ihlali ve aynı zamanda bir güvenlik sorunu olduğunu vurguladı. Kadınların evlerinde dahi güvende olmadığını, her gün ortalama bir kadının en yakınları tarafından öldürüldüğünü belirten Avşar, “Aile Yılı” ilan eden iktidarın caydırıcı cezalar ve önleyici tedbirler konusunda yetersiz kaldığını ifade etti.
Avşar, “Kadına yönelik şiddet sistematik bir hal almıştır. Kimi toplumsal kodlar, yargısal boşluklar, iyi hal ve haksız tahrik indirimleri, yetersiz koruma önlemleri bu cinayetleri tetiklemektedir. Kadın sığınma evleri ve sosyal destek politikaları yetersizdir. Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri istenilen düzeyde değildir.” dedi.
“KADINLAR EVLERİNDE DAHİ GÜVENDE DEĞİL”
Avşar, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2025 yılı ilk 6 ay verilerini paylaşarak, “En az 136 kadın erkekler tarafından öldürülmüş, 145 kadın ise şüpheli şekilde hayatını kaybetmiştir. Bu kadınların yüzde 72’si aile bireyleri tarafından, yüzde 59’u ise evlerinde öldürülmüştür. Bu tablo, kadınların en güvende olması gereken alanlarda bile korunamadığını açıkça göstermektedir.” dedi.
“CAYDIRICI CEZALAR VE ÖNLEYİCİ TEDBİRLER YETERSİZ”
Kadın cinayetlerinin önlenememesinin temel nedenlerinden birinin, yeterince caydırıcı cezaların verilmemesi ve koruyucu önlemlerin eksikliği olduğunu vurgulayan Avşar, “Hangi bahaneyle öldürüldüğü bile tespit edilemeyen kadınların sayısı, sorunun derinliğini ortaya koymaktadır. Katiller hak ettikleri cezaları almadıkça bu şiddet son bulmayacaktır.” ifadelerini kullandı.
“YOKSULLUK, AİLE İÇİ ŞİDDETİ ARTIRIYOR”
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, ekonomik yoksunluk ve sosyal destek mekanizmalarındaki zayıflığın şiddeti körüklediğini belirten Avşar, “Kadının ekonomik bağımsızlığı güçlendirilmedikçe şiddetle mücadelede kalıcı çözüm üretilemez. Güçlü toplum, ancak özgür ve güvende olan kadınlarla mümkündür.” diye konuştu.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇEKİLMEK BÜYÜK BİR GERİ ADIMDI”
Avşar, İstanbul Sözleşmesi’nin kadına yönelik şiddetle mücadelede uluslararası bağlayıcılığı en güçlü sözleşme olduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin bu sözleşmeden Cumhurbaşkanlığı kararıyla çekilmesinin büyük bir kayıp olduğunu ifade etti.
Avşar, Bakanlara şu soruları yöneltti:
“KADINA YÖNELİK ŞİDDET SİSTEMATİK BİR SORUN HALİNE GELDİ”
CHP Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi:
“Kadına yönelik şiddet, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, ataerkil yapının ve yetersiz kamu politikalarının bir sonucudur. Kadınların yaşam hakkını korumak, eşitliği tesis etmek, koruyucu ve önleyici politikaları güçlendirmek devletin asli görevidir.”