İrmet Hospital’da Kulak Burun Boğaz Uzmanı olarak yeni göreve başlayan Op. Dr. Serap Oflas Mollamehmetoğlu ‘Burun Estetiği (Rinoplasti): Estetik ve Fonksiyonel Bir Yaklaşım’ hakkında bilgilendirmede bulundu.
“Günümüzde estetik cerrahi, birçok kişinin görünüşünü iyileştirmek ve kendine güvenini artırmak için başvurduğu popüler bir seçenek haline gelmiştir.” diyen İrmet Hospital Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Serap Oflas Mollamehmetoğlu, “Burun estetiği veya diğer adıyla rinoplasti, burun şeklini ve boyutunu düzeltmek amacıyla yapılan cerrahi bir müdahaledir. Bu estetik prosedür, hem estetik hem de fonksiyonel amaçlarla gerçekleştirilebilir.”dedi.
RİNOPLASTİ NEDİR?
İrmet Hospital Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Serap Oflas Mollamehmetoğlu burun estetiği ile ilgili tüm bilenenleri başlıklar halinde şöyle anlattı:
“Rinoplasti, burun dokularını düzeltmek, şekillendirmek ve yeniden yapılandırmak için yapılan cerrahi bir işlemdir. Bu işlem, genellikle burun estetiğini iyileştirmek isteyen bireyler tarafından tercih edilir. Aynı zamanda burun fonksiyonlarını düzeltmek, solunum problemlerini gidermek veya burun yaralanmalarının neden olduğu deformiteleri düzeltmek amacıyla da uygulanabilir.
RİNOPLASTİ TÜRLERİ
Açık Rinoplasti: Bu yöntemde, burun ucundaki deri bir kaldırılarak içerideki dokulara doğrudan erişim sağlanır. Bu yöntem, daha karmaşık durumlarda veya büyük değişiklikler yapılması gerektiğinde tercih edilir.
Kapalı Rinoplasti: Bu yöntemde, cerrahi işlem burun içinden gerçekleştirilir ve dışarıdan herhangi bir kesi yapılmaz. Bu nedenle, iyileşme süreci daha kısa olabilir ve dışarıdan herhangi bir iz olmaz.
RİNOPLASTİ OPERASYONU NASIL YAPILIR?
Rinoplasti operasyonu, genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilir. Cerrah, hastanın burun yapısını dikkatlice değerlendirir ve istenen değişiklikleri planlar. Burun kemiği, kıkırdak ve yumuşak dokular, cerrahi olarak düzeltilir ve yeniden şekillendirilir.
İyileşme Süreci: İyileşme süreci kişiden kişiye değişebilir, ancak genellikle ilk birkaç gün içinde şişlik ve morarma görülür. Burun estetiği operasyonu sonrasında hasta, cerrahın önerdiği talimatlara uymalıdır. Tam iyileşme süreci birkaç hafta ila birkaç ay sürebilir.
RİSKLER VE KOMPLİKASYONLARI NELERDİR?
Her cerrahi müdahalede olduğu gibi, rinoplasti de belirli riskleri içerir. Bu riskler arasında enfeksiyon, kanama, anestezi reaksiyonları ve istenmeyen estetik sonuçlar bulunabilir. Ancak, tecrübeli bir cerrahın yönetiminde yapılan işlemlerde riskler minimaldir.
BURUN ESTETİĞİ KAÇ YAŞINDA YAPILIR?
Çocukluk dönemi boyunca vücudun tüm organları gelişimini devam ettirdiği için tüm estetik operasyonlar gibi burun estetiğini 18 yaşından sonra uygulanması önerilir.
Burun Estetiği Ameliyatı Kaç Saat Sürer?
Cerrahi olarak uygulanan burun ameliyatı genel anestezi altında gerçekleştirilir. Bu nedenle ameliyat süresi ortalama 3-4 saattir. Bunun yanı sıra açık veya kapalı rinoplasti gibi yöntemlerden hangisinin tercih edildiği de ameliyat süresini etkileyen faktörlerden biridir
BURUN ESTETİĞİ AMELİYATI SONRASI DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER NELERDİR?
Ameliyat sonrası ilk bir hafta istirahat önerilir, burun bölgesine düşük şiddette de olsa temas edilmemesi, darbe almaması önerilir. Bu süreçte hasta, hekim ve hemşirenin önerileri doğrultusunda gerekli bakımı uygulamalıdır. Burun ucuna cerrah tarafından önerilen yumuşatıcı antibakteriyel kremlerin kullanımına özen gösterilmeli. İç kısımda yer alan tamponların ve dış kısma yerleştirilmiş olan koruyucu kalıbın çıkmamasına dikkat etmelidir. Olası darbelerden korunmaya özen gösterilmelidir.
BURUN ESTETİĞİ SONRASI ŞİŞLİK VE ÖDEM
Burun estetiği operasyonundan sonra şişlik ve ödem meydana gelebilir. Ameliyat süresince çeşitli cerrahi teknikler, anestezi yöntemi ve birtakım uygulamalar ile şişlik ve ödemin önüne geçilmeye çalışılır. Ancak hastanın cilt ve vücut yapısına göre ödemin derecesi değişiklik gösterir. Ameliyattan sonra ilk gün belirli aralıklarla soğuk uygulama yapılır. Genellikle ikinci günün sonundan itibaren ödem daha fazla ilerlemez ve günden güne azalmaya başlar. Birinci haftanın sonu veya onuncu günden itibaren genelde hastalar rahatlıkla sosyal aktivitelerine başlayabilirler.”