Güney Kore'de bir internet holdingi olan Naver, birkaç aydır robotları ofis hayatına entegre etmek için deneyler yapıyor. Fütüristik ve tamamen endüstriyel, 36 katlı yüksek bir binanın içinde, yaklaşık 100 robottan oluşan bir filo kendi başlarına dolaşıyor.
ROBOTLARI OFİS HAYATINA ENTEGRE ETMEK
Beyinsiz robot artık basit görevleri insanlar için yapıyor. Kimsenin yoluna çıkmazlar, veya kişisel alanları ihlal etmezler. Asansörleri göze çarpmayan bir nezaketle beklerler. Belki de en önemlisi baştan çıkarıcı şekilde şikayet etmezler. Çünkü onlar robot.
Robotlar, fabrikalar ve perakende ve konaklama sektörleri gibi diğer işyerlerinde kendilerine bir yuva buldular, ancak beyaz yakalıların küçük dünyasında büyük ölçüde yoklar. Çetrefilli mahremiyet soruları var: Uzmanlar, şirket koridorlarında dolaşan kameralar ve sensörlerle dolu bir makinenin kötüye kullanılması halinde distopik bir kurumsal gözetim aracı olabileceğini söylüyor.
Teknoloji firmaları genellikle çalışanlarını kendi ürünlerini test etmeye teşvik eder, ancak Naver, robotlarıyla tüm ofisini bir araştırma ve geliştirme laboratuvarına dönüştürdü ve çalışanlarını geleceğin iş yeri teknolojileri için test konusu olarak görevlendirdi.
PARK ETTİKLERİ YERİ HATIRLATIYOR
Naver çalışanları, inşaatı bu yıl biten ofise arabayla geldiklerinde, şirket otomatik olarak onlara iş yeri uygulamasında park ettikleri yeri hatırlatıyor. Çalışanlar, koronavirüsün yayılmasını önlemek için maskeli olsa bile yüz tanıma kullanan güvenlik kapılarından geçiyor. Naver'in kurum içi sağlık kliniğinde yapay zeka yazılımı, çalışanların yıllık sağlık muayenesi için bazı alanları öneriyor.
GİTTİĞİ YÖNE BAKAN ANİMASYONLU GÖZLER
Şirketin mühendisleri ayrıca robotun gittiği yöne bakan animasyonlu gözler tasarladılar. Çalışanların, bakışlarını görebildiklerinde robotun hareketini daha iyi tahmin edebildiklerini keşfettiler. Naver, robotlarının ayırt edici bir özelliğinin kasıtlı olarak ‘beyinsiz’ olmaları olduğunu, yani makinenin içindeki bilgileri işleyen bilgisayarları çalıştırmadıklarını söyledi. Bunun yerine robotlar, merkezi bir ‘bulut’ bilgi işlem sistemi ile yüksek hızlı, özel bir 5G ağı üzerinden gerçek zamanlı olarak iletişim kurar. Robotların hareketleri, kameralardan ve sensörlerden gelen veriler kullanılarak işlenir.