Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve 10 ili şiddetli bir şekilde etkileyen deprem felaketi sonrasında DEVA Partisi Çerkezköy İlçe Başkanı Yunus Kara, Çerkezköy’ün bir risk haritası olması gerektiğini ifade etti. Başkan Kara, belediyelerin yerel afet tehlikesi ve risk haritaları hazırlama sorumluluğu içerisinde olması gerektiğini söylerken yapılan imar planlarının, belediyelerin yapacağı deprem risk çalışmaları ile uyumlu bir şekilde işlemesi gerektiğini de vurguladı.
Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve 10 ili etkileyen felaketi sonrası, Trakya Flaş Haber Genel Yayın Yönetmeni Abdulhamit Albez, başta Çerkezköy, Kapaklı olmak üzere Tekirdağ'daki deprem tedbirleri ve planlarına dikkat çekmişti. Albez'in ‘Karakutu’ adlı köşesinde dile getirdiği deprem tedbirlerine bir destek de DEVA Partisi Çerkezköy İlçe Başkanı Yunus Kara’dan geldi. Başkan Kara, daha önce Çerkezköy’e ait bir risk haritasının olup olmadığını sorduğunu söyleyerek konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“2021 yılının Eylül ayında yaptığımız basın toplantısında Çerkezköy’e ait risk haritasının olup olmadığını ve varsa bu risk haritasına uyulup uyulmadığını sormuştuk. Aradan geçen 1 buçuk yılın ardından ve Kahramanmaraş merkezli yaşadığımız büyük depremin ardından iyi niyetimizle bir kez daha o günkü açıklamaları sizinle paylaşıyoruz. Bu açıklamayı tekrar hatırlatmamızdaki amacımız, bir gün enkaz altında kalmamız halinde ‘daha önce uyarmışları’ gibi haberlere konu olmamak ve hiç kimsenin böyle bir acıyla karşı karşıya kalmadan akıl ve bilimle şimdiden hazırlıklarımızı yapmaktır. Bu iyi niyetli önerilerimizin, uyarılarımızın tekrarıdır:
YASAL ZORUNLULUK HALİNE GELMELİ
Belediyelere yerel afet tehlikesi ve risk haritaları hazırlama sorumluluğu getirilmesi; imar planlarının, belediyelerin yapacağı bu çalışmalarla uyumlu olması yasal zorunluluk haline getirilmesi gerekiyor. Bu bağlamda baktığımız zaman Çerkezköy’ün risk haritası var mı ve varsa bu risk haritasına uyuluyor mu şeklinde Çerkezköy Belediyesi’ne soruyoruz. Merkezi hükümetin afet yönetimiyle ilgili yetkileri ‘Yerinden Yönetim’ yaklaşımıyla tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. Böylece tüm yük AFAD ve Valiliklere bırakılmayacak. Bu işin sorumluluğunu da yetkisini de yerel yönetimlerle paylaşılması lazım. Afetin türü, büyüklüğü ve etki alanına göre ‘Bölgesel ve yerel’ bazlı yeni görevlendirmeler yapılıp, her kademedeki yönetim birimlerinin ve yerel yönetimlerin rollerinin yeniden tanımlanmışı gerekiyor.
MUHTARLIKLAR
Her türlü afette muhtarlıkların yetkileri ve sorumluluklarının artırılması lazım. Erken uyarı, erken müdahale, erken insan tahliyesi gibi ihtiyaçlarda muhtarların etkin roller üstleneceği ve bu konuda iyi bir eğitim sonrası yetkiye sahip olacağı bir yapı uygulamaya geçilmesi önemli bir konudur. Bu amaçla afet esnasında kullanılacak araç ve gereçlerin tüm yerele dağıtılması, olası afetler için Çerkezköy’ün alet, edevat, donanım konusunda hazır edilmesi gerekiyor. Arama kurtarma faaliyetlerinin daha etkin ve hızlı olması amacıyla bir İtfaiye Genel Müdürlüğü’nün kurulması, AFAD bünyesindeki arama kurtarma ekiplerinin itfaiye teşkilatına katılmasının yararlı olacağını düşünüyoruz.
VERİ GÜVENLİĞİ
Afet durumunda halkın doğru ve güvenilir bilgiye erişme hakkını korumak amacıyla, yanlış bilgilerin çabuk yayılabilmesi veya verilere olan güvensizliğin önlenmesiyle ilgili ciddi adımlar atılması gerekiyor. AFAD ile medya kuruluşlarını, sivil toplumu ve yerel yönetimleri beraberce işin içine alacak doğru bir enformasyon, bir bilgilendirme, güvenilir bir bilgilendirme, bilgi toplama ve kamuoyunu bilgilendirme sistemi kurulması gerekiyor.
DASK HAKKINDA
Bildiğiniz üzere DASK adı altında deprem sigortası var. Bu deprem sigortasının kapsamı başka doğal afetleri de kapsayacak şekilde genişletecek bir çalışma yapılması lazım. Afet riskinin hangi bölgede, hangi konuda nasıl olduğunu dikkate alan bir çalışmayla sadece depreme değil, başka doğal afetleri de içine alan bir perspektifle DASK düzenlemelerini yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Binaların afete dirençli hale getirilmesi, Çerkezköy’de depreme dayanıksız binaların tespiti ilgili de hem mühendislik hem de finansman açısından özendirici teşvikler hazırlanması ve zaman kaybetmeden harekete geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”