ADALETİN BU MU DÜNYA?

ADALETİN BU MU DÜNYA?

Arsa almak için 7 yıl önce Narin Tekstil A.Ş yetkililerine 28 milyon lira para verdiler sonra ne arsayı ne de parayı geri alabildiler! 4 yıldır mahkemede hak arıyorlar!

Spotta yazılan olayın son duruşması geçtiğimiz salı günü Çerkezköy Adliyesi’nde görüldü. Hakimin izne ayrılması nedeniyle, önümüzdeki nisan ayına ertelen dava 4 yıldır sürüyor. Ahmet Şişman ve Mehmet Dönmez’in Çerkezköy’de tanınan bir döneme damgasını vuran, halen de Türkiye’de önemli konumları işgal eden Narin Tekstil A.Ş’nin sahipleri olan Emre Narin, Oya Narin ve Ferda Kara ile yaşadıkları hukuk mücadelesi uzadıkça uzadı! “Ailelerimiz dağıldı” diyen Şişman ve Mehmet Dönmez, “Böyle adalet, olur mu? Biz kime gidelim. Biri bize yol göstersin. Hukuk, maalesef haksızdan yana” diye dert yanıyor.

7 YILDIR ÇİLE ÇEKİYORUZ…

Her şey 7 yıl önce başladı… Onlarca küçük yatırımcı, sayıları 150 civarı olduğu belirtiliyor, bir araya gelerek, birikimlerini birleştirdi. Daha sonra Narin Tekstil A.Ş’ye kayıtlı Çerkezköy’deki arsayı satın aldı. Narin Park’ın yakınlarında bulunan arsa için o dönem 28 milyon TL civarında bir ödeme yapan Ahmet Şişman ve arkadaşları, bir süre sonra alacakları arsanın bir bankaya ipotekli olduğunu öğrendi. Kendilerine ne arsayı ne de ödedikleri parayı geri veren Narin Tekstil A.Ş’nin yetkilileri, Emre Narin, Oya Narin ve birlikte çalıştıkları, Ferda Kara ile 4 yıldan beri davalık olduklarını söyleyen Ahmet Şişman ve arkadaşları, yıllardır haklarını alamamaktan yakındı.

Adalete inançlarının kalmadığını söyleyen mağdur Ahmet Şişman, “Narin grubu bizi 7 sene önce arsa verme vaadiyle dolandırmıştır! 7 yıldır çile çekiyoruz. Paramızı alıp ve benimle beraber 150 tane vatandaşı, bizi kullanarak dolandırmışlardır. Şu anda haklarında nitelikli dolandırıcılık davası sürüyor. Süreç içinde arsa verilmemiş, paralarımızda iade edilmemiştir. Daha sonra parasını alıp bize satmayı vaat ettikleri arsayı bir bankaya ipotek ettiklerini öğrendik. Hâlbuki iyi niyetli olsalardı bize sattıkları arsayı ipotek ettirmezler, 143 dönüm yan tarafta bulunan arazileri mevcutken oradan ipotek verebilirlerdi. Bunlar kötü niyetli olduklarını apaçık gösteriyor. Arsayı bize satma niyetinde değillermiş! Hem bize satıp hem de ipotek ettirip bu milletin varını yoğunu alıp, aç bırakıp, çoluğunu çocuğun perişan eden bu aileden hukuk yoluyla hala sonuç bekliyoruz. Kaç yıl oldu, maalesef adaletimiz, bu şahıslar hukuk önünde aldıkları parayı kabul ettikleri halde, bir sonuç almamızı sağlamadı. Mahkemeler uzadıkça uzuyor, bunlar ellerini kollarını sallayarak dolaşıyor. Olan bize oluyor. 7 yıldır çile çekiyoruz.” açıklamalarında bulundu.

PARAMIZ YOK İHTİYATİ TEDBİR KOYDURAMIYORUZ

Alacak davasının Çerkezköy’de görüldüğünü hatırlatan Ahmet Şişman, “Dava Çerkezköy’de devam etmekte. Geçtiğimiz salı günü, 18 Ocak 2022 günü, hakim izin aldığı için duruşmamız 19 Nisan 2022’ye ertelenmiştir. Mahkeme’de de verdiğimiz paralar sabit. Karşı taraf bizden para aldığını inkâr etmiyor. Çünkü cezası var. Zaten ödeme yaptığınızı ispat eder durumdayız. Onlarda inkâr etmiyor. Parayı aldım, arsayı vermiyorum. Parayı da veririm diyor.  Karşı tarafta paramızı aldığını kabul ettiği halde. Bütün bunlara rağmen, mahkeme ihtiyati haciz yapmıyor. İhtiyati haciz için mahkeme bizden 5 milyon, 7 milyon, 10 milyon teminat istemektedir. Maalesef bu millet perişan, hala derdimizi anlatamıyoruz. Arkadaşlarımız, birikimini kaptırdı. Ailesi dağıldı. Parası yok. Ama bizden mahkeme ihtiyati tedbir için para istiyor. İşte bu parayı bulamadığımız için, paramız olmadığı için ihtiyati tedbir koyamıyoruz.” diye konuştu.

MAHKEME PARAN YOKSA HAKKINI ALAMAZSIN DİYOR

Mahkemenin parayı aldıklarına dair kanaat getirerek ihtiyati tedbir kararı alması gerektiğini söyleyen Şişman, “7 yıldır bekliyoruz. Sırf 4 yıldır mahkeme sürüyor. Bu kadar zor mu adaletin yürümesi. Bizden aldıklarını kabul ettikleri halde. Adalet bizden ihtiyati haciz parası istemekte. Getir parayı öyle tedbir koyayım diyor. Biz de bu parayı veremediğimiz için mallarına ihtiyati tedbir koyamıyoruz. Herkes malını mülkünü sattığı için dava masrafı yapacak para kimsede kalmadı.” diye dert yandı.

NEREYE GİDELİM?

Medeni her Türk vatandaşı gibi haklarını hukukta, mahkemelerde aradıklarını ancak yıllardır bir arpa boyu yol alamadıklarını belirten Ahmet Şişman, “Derdimizi anlatmak için nereye gidelim? Kime gidelim. Hukuk dışı yollara mı başvuralım. Avrupa Birliği’ne mi gidelim. 7 yıl önceki para, bugünün parasıyla 15 milyon dolar bir varlık etmektedir. Hiç umurlarında değil, niye verdiniz ulan der gibi suratımıza laflar etmekteler. Bizim muhatabımız Emre Narin, Oya Narin ve onlarla birlikte çalışan Ferda Kara. Biz paraları bunlara verdik. Şimdi, vermeseydiniz, niye verdiniz paranızı diyorlar. Arsa almak için verdik ama oyunla karşılaştık. Hukukta aldığınız parayı verin demiyor. Hukukta bizden para istiyor.” diye konuştu.

ŞİMDİ DİĞER ARSAYI SATILIĞA ÇIKARMIŞLAR

Haklarını, paralarını alabilmek için mücadele verdikleri Narin Tekstil A.Ş adına mal kaçırıldığını dile getiren Ahmet Şişman, “Biraz önce bahsettim ya. 143 dönüm arsaları varken onu ipotek ettirmeyip, bize sattıklarını ettirmişlerdi ya. İşte o arsayı da şimdi 240 milyon liraya satışa çıkarmışlar. Bir emlakçı eliyle hem de bunu yapıyorlar. Zaten her işlerini başkası eliyle yapıyorlar. Bizi de öyle kullandılar. Onlarca kişiden topladığımız paraları götürdük. Şimdi o kişiler de hakkını bizden istiyor. Kimse Emreymiş, Oyaymış onları tanımıyor. Bizden istiyor. Kendi paramız gitti, yetmemiş, bir de başkalarının parasını da düşünüyoruz. Onların sıkıntısını da biz çekiyoruz. Mahkeme paramız olmadığı için ihtiyati tedbir koymuyor. Şimdi bu arsa da satılırsa, biz paramızı almak için bir 7 yıl daha mı bekleyeceğiz. Ne olacak halimiz?” dedi.

ANKARA’DA SİYASİLERE DERDİMİZİ ANLATACAĞIZ

Yaşadıklarının çözümü için hızlı ilerleyen bir adalet ve ihtiyati tedbir kararı gerektiğini söyleyen Şişman, şöyle devam etti: “Düğün yapacağımız çoluk çocuğumuzun birikimlerini bile aldılar. Ceza davaları da Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etmekte. Fakat hala sonuç alamadık. Hızlı bir adalet sistemiyle çözüm olur ama maalesef ülkemizdeki adalet, mağdurlar öldükten sonra gerçekleşmekte. Kanunları yapan siyasetçilerimiz, bunu tekrar gözden geçirmelidir. Çerkezköy’de 47 yıldır bir dava vardır. Çerkezköy’de bitmemiştir. Şu anda Saray Tapu Kadastroya devredilmiştir. Bu bardak senin mi benim mi? 47 senedir karar verilememiştir. Bu adalete güvenimiz bitti. Toplanıp Ankara’ya gidip siyasilere derdimizi anlatacağız.”

GEÇ GELEN ADALET ADALET DEĞİL

Ahmet Şişman gibi mağdurlardan biri olan Mehmet Dönmez ise, “Çocuklarımı sünnet ettiremiyorum. 40 yıldır çalışıp kazandığım birikimimi Oya, Emre ve Ferda Kara’ya kaptırdık. Yetmedi, 8-10 arkadaşıma da sebep oldum. Onlarında parası var bu para içerisinde. Evim, çoluk çocuğum dağıldı. Aile düzenim bozuldu. Çocuklarım 14-15 yaşlarına geldi sünnet ettiremedim. Benim gibi onlarca aile var, bu durumda. Geç gelen adalet adalet değil. Biz derdimizi kime anlatalım?” diye konuştu.



Anahtar Kelimeler: ADALETİN DÜNYA?