KOÇAK`TAN 1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ MESAJI

KOÇAK`TAN 1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ MESAJI

Korona Virüs salgını nedeniyle bu yıl meydanlara inemeyen Türk-İş`in Tekirdağ İl Temsilcisi Murat Koçak, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü`nü yayımladığı bir mesajla kutladı.

Bu sene meydanlara inemeyen Türk-İş`in Tekirdağ İl Temsilcisi ve Türk Metal Sendikası Çerkezköy Şube Başkanı Murat Koçak, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Mesajında Emek ve Dayanışma Günü`nü kutlayan Koçak, "Bu yıl içinden geçtiğimiz olağanüstü süreç nedeniyle meydanlarda değiliz." diyerek korona virüs (covid 19) salgınına da dikkat çekti. Başkan Murat Koçak, mesajında şunlara yer verdi:

KORONA VİRÜS SALGINI NEDENİYLE MEYDANLARDA DEĞİLİZ

Emek dostlarımızla birlikte, haklarımız ve taleplerimiz için mücadelemizi yükselttiğimiz, iş yerlerinde ve meydanlarda güçlü bir şekilde haykırdığımız gündür 1 Mayıs?  Bugün insanca yaşam ve çalışma şartlarını sağlama kavgasının verildiği, emeğin haklarının, barış ve özgürlük mücadelesinin sürdürüldüğü gün; bugün 1 Mayıs.  Bu yıl, içinden geçtiğimiz olağanüstü süreç nedeniyle meydanlarda değiliz. Ülkemizle birlikte dünyanın tamamını etkisi altına alan Koronavirüs (Covid-19) salgını yaşamımızı köklü bir biçimde değiştiriyor. Bizlerle birlikte tüm dünyada, hak arayanların çıktığı meydanlar bugün sessiz kaldı. Ama halkımızın temel mal ve hizmetlerini karşılamak için işyerlerinde işçiler olarak çalışmaya devam ediyoruz.

BİR BELİRSİZ DÖNEMDEN GEÇİYORUZ

Mesajında üyelerine seslenen Koçak şöyle devam etti: "Değerli üyelerimiz.  Mal ve hizmet üretimini bu zor koşullar altında sürdüren arkadaşlarımız. Gece gündüz demeden canını dişine takarak, büyük bir özveriyle çalışıp adeta yaşamlarını ortaya koyan kardeşlerimiz. Çalışmaya, üretmeye, hizmet vermeye devam ediyoruz.  Bugün `1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü` Emeğin ve emekçinin değerini bugün toplumun tüm kesimleri bir kez daha gördü.  Ülke, dil, din, etnik köken, kültürel fark olmaksızın, hepimiz, yani tüm insanlık derin bir belirsizlik döneminden geçiyoruz. Daha önce yaşanmamış anlara tanıklık ediyoruz. Olağanüstü bir dönemin etkilerini ve sonuçlarını görüyoruz. Dünya çapında bu derece sarsıcı bir etkiye neden olmuş bir olay yaşanmadı. Dünya Savaşlarının bile bu kadar yaygın etkisi olmadı.  Dünya, geçtiğimiz yüzyıl içinde onlarca badire atlatmış olsa bile,  bu kadar geniş kapsamda, milyarlarca insanın etkilendiği başka bir olayı şimdiye kadar görmedi.

BU DÖNEMİN FARKINA HALA VARAMAYANLAR VAR

Okullarda eğitim yapılamaz oldu. Her türlü spor ve kültürel etkinlikler ertelendi. Dini inançların gereği yerine getirilemedi. Uçaklar uçmadı, seyahatler kısıtlandı. Karantina ile birlikte sokağa çıkma yasağı uygulanıyor.  Uluslararası Çalışma Örgütü, her yıl yaptığı Konferansı bu yıl yapamadı, 2021 yılına ertelemek zorunda kaldı. Covid-19 salgını ile dünya değişiyor. Şimdi sosyal devleti yeniden inşa etmenin zamanıdır. Şimdi işçinin, memurun, çiftçinin, esnafın, emeklinin, işsizin, yani toplumun geniş kesimlerinin taleplerinin karşılanması zamanıdır. Şimdi yaşadıklarımız, önümüzdeki dönemde dünya çapında yaşanabilecek kapsamlı toplumsal dönüşümlerin zemini olmalıdır.  Bu dönemin farkına hala varamayanlar var. Birtakım kişi ve kuruluşlar eskisi gibi davranmaya, gelişmeleri fırsata çevirmeye ve hırslarının peşinden koşmaya devam ediyor.  Aslında Covid-19, biz işçilerin uzun süreden beri söylediği ve eğer düzeltilmezse tüm insanlığı felakete sürükleyebilecek bir gerçeğin anlaşılmasını sağladı.  Bizler; işçi hak ve özgürlüklerinin hiçe sayıldığı bu dünyanın yaşanabilir adil bir dünya olmadığını söyledik, `işler bu şekilde yürümez` dedik.

BİR VİRÜS GELDİ VE HER ŞEYİ GÖRÜNÜR KILDI

Açıklamasında korona virüsün sonuçlarını maddeler halinde sıralayan Koçak şunları kaydetti:

? Dünyanın ne derece adaletsiz bir şekilde yönetildiğini, işçi hak ve özgürlüklerinin, öncelik sıralamasında ne kadar gerilerde olduğunu herkesin yüzüne vurdu. Yoksulların, yeterli sağlık, beslenme ve barınma koşullarına sahip olmayanların karşı karşıya kaldıkları sefaletin boyutlarını gözler önüne serdi. 

? Sürekli ?ellerinizi yıkayın, kişisel temizliğinize dikkat edin? çağrılarının dünya çapında yapıldığı bir ortamda, olağan zamanlarda suya erişemeyen milyonlarca insanın olduğunun farkına varıldı. 

? Bağışıklık sistemini korumak için dengeli beslenmenin önemine vurgu yapılan bir ortamda, dünya genelinde 2019 itibariyle 820 milyon insanın açlıkla mücadele ettiğini görmeyen gözlere gösterdi, duymayan kulaklara duyurdu.

? İçinden geçtiğimiz süreç, başta sağlık hizmetleri olmak üzere, tüm alanlarda şimdiye kadar yapılmış tüm özelleştirmelerin ne kadar hatalı olduğunu, yeni-liberalizmin sınırlı sayıda zenginin çıkarı için milyonlarca insanı nasıl yoksullaştırarak tahakküm altına aldığını kanıtladı.

? Kendilerini dünyanın yöneticileri gibi gören ülkelerin, bir anda baş gösteren salgınla mücadelede nasıl sorunlar yaşadıklarını gözler önüne serdi.

? Yaşamını ücretli çalışarak sürdürmekten başka şansı bulunmayan milyarlarca insanın bir anda nasıl işsizlik ve yoksulluk riskiyle karşı karşıya kalabileceğini bizlere gösterdi.

? Aslında vasfı ne olursa olsun, dünyanın tüm işçilerinin mevcut ekonomik düzende ne derece kırılgan bir hayat sürdüklerini ortaya koydu.

2020 1 Mayıs?ını karşıladığımız bu olağanüstü koşullar altında bile taleplerimiz geçerliliğini korumaktadır. Covid-19 salgını sürecinde ve sonrasında atılması gereken birçok adım bulunmaktadır:

? Çoğulcu, özgürlükçü ve katılımcı demokrasi, tüm kurum ve kurallarıyla hayata geçirilmelidir. Sendikal örgütlenme demokrasinin yapı taşıdır.

? Ekonomik ve sosyal politikaların öncelikli amacı, refahın adaletli dağılımı olmalıdır. Ücretli çalışanların yaşama ve iş şartları iyileştirilmelidir. Vergide adalet sağlanmalıdır. İşsizlik ve kayıt dışı istihdam ortadan kaldırılmalıdır.

? Stratejik sektörler ve sosyal güvenlik, eğitim, sağlık gibi hizmetler kamu tarafından yerine getirilmelidir.  İşsizlik Sigortası Fonu kuruluş amacına uygun kullanılmalıdır.

? Kıdem tazminatı gibi işçilerin en önemli kazanımları korunmalı, esnek çalışmaya dönük değişiklikler gündeme getirilmemelidir. 

1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ`NÜZÜ KUTLUYORUZ

"Tüm insanlık olarak bu küresel salgının üstesinden geleceğimize olan inancımız tamdır. " diyen Koçak açkılamalarını şöyle tamamladı:

Aslında bu insanlığın verdiği bir savaştır. Bu savaşın ön cephesinde yer alan sağlık emekçileri ve dünyanın hala işler durumda kalmasını sağlayan diğer tüm iş kollarındaki emekçileri yer alıyor. Ön cephedeki savaşın kazanılması, geri cephedeki önlemlere de güçlü bir şekilde bağlıdır. Bu salgının mağlup edilmesinin ardından, tüm insanlığın bir arada ve barış içinde yaşayabileceği, eşitsizliklerin üstesinden gelmek için bir mücadele vereceği sürecin içine gireceğini ümit ediyoruz. Sendikalar, emek örgütleri, aralarındaki ayrılıklardan kurtulup bir araya gelmek zorundadır. Önümüzdeki yıl hep birlikte 1 Mayıs?ı alanlarda kutlamalı, işçinin taleplerini bir ağızdan seslendirmeliyiz. Emeğin hak ve çıkarlarını birlikte koruyup geliştirmeliyiz. Güzel ve güneşli günlerin görüleceği, salgının ve eşitsizliklerin üstesinden gelinmiş bir gelecek umuduyla herkesin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü?nü kutluyoruz.



ÇOSB YÖNETİM KURULU BAŞKANI SÖZDİNLER'DEN KAPAKLI'DA YAPTIKLARI HASTANEYLE İLGİLİ AÇIKLAMA

ALMANYA’DA YATIRIM BİLGİLENDİRMESİ

ÇTSO BAŞKANI ÇETİN’DEN FUARA KATILAN ÜYELERE ZİYARET

KIRKLARELİ TİCARET VE SANAYİ ODASI’NDA “KOBİ’LERE YÖNELİK PROJE HAZIRLAMA EĞİTİMİ” DÜZENLENDİ

KIRKLARELİ’DE 2024 YILI EYLÜL AYI İHRACATI, 2024 YILI AĞUSTOS AYINA GÖRE YÜZDE 27,59 AZALDI