İrmet Hospital Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Uluğ Bey Hayri ‘Balon Bronkoskopi Tedavi Yöntemi’ hakkında bilgi verirken KOAH hastalığının tedavisinde kullanıldığını anlattı. İlk olarak KOAH hakkında bilgiler veren Uzm. Dr. Uluğ Bey Hayri, “KOAH hava yolu (bronşit/bronşiyolit) ya da alveol (amfizem) anormalliğinden kaynaklı, kronik solunum semptomları ile karakterize (dispne, öksürük, balgam), persistan ve sıklıkla progresif hava yolu obstrüksiyonu ile seyreden heterojen bir hastalığıdır.”dedi.
İrmet Hospital Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Uluğ Bey Hayri, balon bronkoskopi tedavi yöntemini anlatırken şunları kaydetti:
“KOAH, dünya çapında kadın ve erkekleri etkileyen yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir kronik akciğer hastalığıdır. Akciğerlerin havayollarındaki değişiklikler ve daralma, akciğere giren ve çıkan hava akımının kısıtlanmasına yol açar. Akciğer dokusunun tahrip olması, hava yollarını tıkayan balgam ve iltihap gelişimi uzun zamana yayılarak KOAH gelişimine neden olur. Belirtileri ise; nefes darlığı ya da nefeste zorlanma, uzun süren öksürük ve balgam, bazen göğüsten gelen hırıltı sesleri, çarpıntı, halsizlik sayılabilir. Tüm dünyada tahmini 200-300 milyon insan KOAH tanısı ile yaşamaktadır. Türkiye’de ise 5 milyon KOAH hastası olduğu tahmin edilmektedir ancak tanı konulmadan yaşayan birçok hasta olduğu da unutulmamalıdır. Dünya Sağlık Örgütü, 2019’da KOAH’ı ölüm nedenleri arasında Olarak belirlemiştir. 3,23 milyon ölümün KOAH’a bağlı olduğunu da belirtmek gerekmektedir. Ölümlerin yüzde 80’ninin orta ve düşük gelirli ülkelerde olduğu saptanmıştır.
TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN TAMAMI ZARARLI
KOAH tanımında da yer aldığı gibi önlenebilir bir hastalıktır. En önemli nedeni ise tütün ve tütün ürünlerinin kullanımıdır. Genelde 60 yaşından sonra ortaya çıkan bu hastalık tütün ve tütün ürünlerinin kullanımının daha genç yaşlara hatta çocuk yaşlara kadar düşmesi sebebi ile şimdilerde 40 yaşından sonra görülmeye başlamıştır. Tütün ve tütün ürünlerinin bıraktırılması ise erken dönemde KOAH hastalığını önleyebilir. Konu sadece sigaradan ibaret değildir, nargile ve evlerde elde sarılan sigara gibi diğer tütün ürünlerinin de aynı şekilde zararlı olduğu bilinmekte, yeni çıkan elektronik sigaraların dumanının da zararlı olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır.
40 YAŞ ÜZERİ BİREYLERDE TEST YAPTIRILMAKTA
Sigara içen 40 yaş üzeri bireylerde uzun süren öksürük, balgam ve nefeste zorlanma şikayetleri olduğunda KOAH’tan şüphe edilerek ve solunum fonksiyon testi yaptırılmaktadır. SFT, uygun özgeçmiş ve şikayetler için tanı koymamızı sağlamaktadır. Bir kişide KOAH saptandıktan sonra sigara kullanıyorsa bırakılması için girişimlere başlanmalı, düzenli egzersiz yapılması ve zatürre ve grip aşılarının yaptırılması teşvik edilmelidir. Kişinin SFT değerlerine göre ise, inhaler ilaçlar denilen havayolu ile alınan ilaçlar başlanabilir. Bu ilaçlar şikayetleri azaltarak atakları önlemektedir. Dünya Sağlık Örgütü ve T.C. Sağlık Bakanlığı, 65 yaş ve üzeri kişilere, KOAH dahil olmak üzere kronik akciğer hastalığı olanlara ve toplum hizmeti veren kişilere grip aşısı olmalarını önermektedir.
KOAH’TA GENİŞLETİLMİŞ GİRİŞİMSEL VE CERRAHİ TERAPİLER
GOLD Raporu’nda 2023’de en göze çarpıcı değişikliklerden birisi de “KOAH’ın Girişimsel Tedaviler” için geniş bir yer ayrılmış olmasıdır. Bu bölümde ayrıntılı bir şekilde, amfizem fenotipi ön planda olan hastalarda bronkoskopik hacim azaltma yöntemleri, havayolu hastalığı ön planda olanlarda girişimsel tedavi yöntemlerinin her birine ait alt başlıklar hâlinde kapsamlı yer verildiğini görmekteyiz. Havayolu hastalığı komponenti belirgin olan, buna bağlı olarak kronik mukus hipersekresyonu ve alevlenmelerin daha sık görüldüğü hasta grubu için ilk kez bu raporda girişimsel tedavi başlığı altında yeni yaklaşımlar aktarılmaktadır. Bu yöntemlerin değerlendirilmesi için yürütülen Faz 3 çalışmalar devam etmektedir. Girişimsel yöntemlerin yanı sıra KOAH’da cerrahi tedavi yaklaşımları olan; büllektomi, akciğer volüm azaltıcı cerrahi ve akciğer transplantasyonu da bu raporda daha geniş kapsamda ele alınmaktadır.
Yeni GOLD Raporu’nun en ilgi çekici alt başlıklarından biri olan “KOAH’da Girişimsel ve Cerrahi Tedaviler” konusundaki yaklaşımların odak noktası olan dispne, öksürük ve mukus üretiminin azaltılması, yaşam kalitesinin iyileştirilmesidir. Semptomlar, bu semptomlara neden olan hastalıklar ve her bir durumda kullanılabilen girişimsel ve cerrahi yaklaşımları özetleyen tablo bu yılki güncellemenin vurgulanması gereken önerileri arasında yer almaktadır .
Akciğerdeki yapısal sorunları düzeltmeyi hedefleyen tedaviler, hava yolu hastalığı ve amfizem hakim fenotiplere yönelik yaklaşımlardır. Bu tedavilere aday olan uygun hastaların belirlenmesinde klinik, fizyolojik ve radyolojik olarak hastaların fenotiplendirilmesi gerekir. Bu kararın alınmasında göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisi ve radyolojinin multidisipliner iş birliği önemlidir.
PEKİ KOAH HASTALARINA NASIL TEDAVİ YÖNTEMLERİNİ SEÇMELİYİZ?
Öncelikle gelin bir kez daha bazı önemli konuları tekrardan ve daha anlayabileceğimiz bir şekilde gözden geçirelim:
KOAH hastalarının gelişiminde en sık suçlanan etkenler aktif-pasif sigara kullanımı ve çevre kirliliğidir. KOAH hastalarında akciğer içerisine alınan hava kolay şekilde dışarı verilemez, zamanla akciğerler harap olmaya başlar ve nefes darlığı ortaya çıkar. KOAH, iki grup olarak bilinir. Bunların ilki amfizem denen durumdur. Amfizem durumunda, havayolları ve alveol adı verilen hava kesecikleri parçalanıp genişlerler. Dolayısıyla gaz alışverişi bozulur ve nefes darlığı baş gösterir. İkinci durum olan kronik bronşitte ise alveollere giden bronş adı verilen havayollarının, sigara dumanının tahrişi ve enfeksiyon gibi sebeplerden sık sık iltihaplanarak daralma göstermesi görülür. Bunun sonucunda nefes problemi baş gösterir. KOAH’ın genel tedavisi medikaldir. Yani göğüs hastalıkları takibinde olan hastaya, gerekli hallerde nefes açısı (bronkodilatör), balgam söktürücü (ekspektoran) ve enfeksiyon giderici (antibiyotik) ilaçlar verilir. Ancak ilerlemiş KOAH hastalarında akciğer volüm küçültme ameliyatları ya da akciğer nakli söz konusu olabilir. Destek tedaviler arasında sayılan bronkoskopik tedaviler arasında ise havayollarına sarmal veya valf yerleştirilmesi, buhar ablasyon tedavisi ve balon tedavisinin güncel kullanımda yeri vardır.
PEKİ BU YÖNTEM NASIL UYGULANIR?
Entübasyon tüpünden bronkoskop ile girilerek 8 ile 3 mm’lik solunum yolları öncelikli olmak üzere ulaşılabilen tüm solunum yollarının iç tabakasını kaplayan hücre tabakasına KOAH balonla desquamasyon denilen goblet hücrelerini dışarı atma işlemi uygulandı. Bu işlem için solunum yolunda bronşların çapına uygun olarak seçilen KOAH balonlar kullanıldı. Bu balonlar elektronik pompa yardımıyla ayarlanabilir basınç ve frekansla şişirilip indirilerek bronşların kalınlaşmış iç tabakasını köpürtmek suretiyle eski kalınlığına geri getirmekle olduğu Poliizioprene balon ve thermoplastik polistrenden düz örgüyle kaplanmış balon solunum yolunda balgam üretimine neden olan kalınlaşmış goblet hücre tabakasını köpüklü sıvı haline getirerek bronşun orjinal genişliğine ulaşmasını sağlar. Köpüklü balgam haline gelen köpüklü goblet hücre tabakası bronkoskop kanalından aspire edilerek ileri inceleme ve tetkikler için örnekler alınarak drenaj edildi. Bu şekilde her iki akciğerde bronkoskop ile ulaşılabilen bütün bronşlar, KOAH balon sonucunda, sigaranın neden olduğu kronik bronşit ve değişime uğramış bronş epitelleri temizlendi.
İşlem sonrası post bronkoskopik dönem kontrollerinde herhangi bir komplikasyon gelişmediği ve tüm şikayetleri gerilediği gözlendi. KOAH hastalarının özellikle ağır ve çok ağır gruplarında olanların, balgam tıkaçlarından kurtuldukları gözlemlenmiştir. Fenotipik kronik bronşitli ve mikst KOAH’lı hastaların KOAH Balon Tedavisi sonrası yüksek dozda ilaç kullanmaya devam etmek zorunda kalmadığı; özellikle kardiyak yan etkilerin minimum seviyeye indiği gözlenmiştir.
KOAH’LILARIN AKCİĞER NAKLİ YAPTIRMA İHTİMALİ MİNİMUM SEVİYEYE İNDİRİLMİŞTİR
Günümüz yöntemler ile tam temizlenmesi mümkün olmayan bronş içi tıkaçların arkasında gelişmesi olası zatürre riski minimum seviyeye indirilmiş, antibiyotik tedavisine bağımlılık azaltılmış, karaciğer, böbrek gibi organlarda oluşabilecek fonksiyon bozuklukları ötelenmiştir, KOAH hastalığı nedeni ile sürekli oksijen kullanmak zorunda olan hastaların KOAH Balon tedavisi sonrası günlük yaşantılarına ve sosyal yaşamlarına kolayca döndüğü gözlemlenmiştir, Solunum yetmezliğinden muzdarip olan kronik bronşitli KOAH’lıların akciğer nakli yaptırma ihtimali minimum seviyeye indirilmiştir. KOAH Balon Tedavisi ile bronşlara uygulanan kazıma temizliğinin ardından prekanseröz hücrelerin ortadan kaldırılmasının mümkün olduğu ortaya çıkmıştır. Tedavi sayesinde, sigara kullanımına bağlı akciğerlerde oluşan harabiyetin temizlenmesi ile kanserden korunmak daha mümkün hale gelmiştir.