Bugün biraz siyaset…
Biraz da…
Ticaret yazayım diyordum…
Ki…
Hayri Varol Bey, bir yazı yazmış…
Bize de seslenmiş!
Etiketlemiş…
Benim adımı da verince…
Yazayım istedim!
Hayri Varol birkaç kitap, yazmış biri…
Yazdığını, söylediğini ciddiye alırım!
En son…
Ayçiçeği tarlalarına beton dökülürken, adlı kitabı yazmıştı!
Hayri Bey, sosyal medya hesabından, bir teklifte bulunmuş!
Yazısını aşağıya koydum…
Özetle…
Hayri Bey, Çerkezköy’ün tarihiyle alakalı kaygılarını dile getirmiş!
Yani…
Çerkezköy’ün önemli bir geçmişi olmasına rağmen…
Bugün…
Ciddi bir alameti farika ortaya koyamamak…
İşte…
Buradan yola çıkarak…
Çerkezköy’ün eski ismine atıfta bulunmuş!
Türbedere…
Bununla ilgili hikayede var!
Yazıyı okursunuz…
Ben şunu diyeyim…
Benim dinlediğim hikayede…
Çerkez Beyi Abdurrahim Bey yok!
Var olduğu söylenen…
Amma ve lakin…
Bugün olmayan türbe…
Şehzade türbesi…
Şöyle ya da böyle…
Hayri Bey…
Var olduğu söylenen ama bugün olmayan bir türbe yapılsın teklifinde bulunmuş!
Açıkçası ben çok şaşırdım!
Olmayan bir türbeye…
Türbe mi uydurulacak!
Bu yağlı boya tablosu değil ki…
Yapıp koyasın!
Türbe’nin içinde bir de yatar lazım!
Kimi yatıracağız!
Kısacası…
Uydurma işe tevessül etmek…
Yanlış bence!
Gerçi Hayri Bey şöyle diyor ama…
Uydurma değil, taklit değil, sonuçta burada bir zamanlar böyle bir türbe vardı, yeniden yapılacak, hepsi bu..
Valla Hayri Bey…
Bir zamanlar türbe vardırysa…
Şimdi niye yok?
Biz asil bir milletiz!
Normal bir mezara bile büyük saygı gösterirken…
Türbe’yi yerle bir etmediler ya!
Bulgarların geldiği dönemde olduğu söyleniyor!
Bulgar işgalinde...
Ki...
Çok eski zamanlar...
Yoksa...
İlla ki korunurdu…
Neyse…
Sonuç olarak…
Fikir sormuş Hayri Bey…
Ben de söyledim!
Bence olmayan bir türbeyi yapmak, komik kaçar!
