Abdulhamit ALBEZ

Tarih: 31.10.2025 20:12

BEN HERKESE DEĞİL MUHATTABINA YAZIYORUM…

Facebook Twitter Linked-in

Sosyal medya garip bir yer…

Beğeniler sayıyla ölçülüyor…

Amma ve lakin…

Zihinlerde bıraktığı iz kimseye görünmüyor!

Bir yazı bin kişi tarafından okunuyor…

Ama sadece on kişi beğen tuşuna basıyor!

Peki bu, yazının değersiz olduğu anlamına mı gelir?

Hayır, tam tersine…

Bazen sessizlik, en gürültülü kabul biçimidir!

 

Sevgili dostlar…

Pek böyle şeylere girmeyi sevmem…

Ama…

Bazen tahrik ediyorlar…

Ya da ettiklerini sananlar var!

Daha doğrusu…

Sözde beni, tahrik etmeye…

Çalışıyorlar!

Oysa hiç oralı…

Değilim!

Değilim de…

Bugün yazmak vacip oldu!

Hani demişti ya…

Rahmetli Levent Kırca…

Tam yerine rast geldi, manzara koyduk!

Bugün işte…

Tam yeri…

Ağa da…

Sözde beni buradan vurmaya çalışınca…

Dedim…

Yazayım da…

Herkes rahatlasın!

 

Köşe yazılarım…

Beğeni az” diye okunmuyor sanılmasın!

Çünkü her gün…

Seni okuyorum ama…

Diye başlayan o cümleyi o kadar çok duyuyorum ki…

Bütün mesele şu…

Sadece herkesin beğenmeye cesareti yok!

Herkes…

Özgür değil, anlayacağınız!

Toplum bölünmüş aziz dostlar!

Fena halde…

Bölük pörçük…

Haktan, hukuktan yana tavır koymak!

Büyük mesele…

Kahramanlık destanı gibi bir şey!


AK Partilisi var, MHP’lisi, CHP’lisi, İYİ Partilisi var!

Başka, birçok parti var!

DEM’lisi, demsizi, birçok fraksiyona…

Müptelayız maalesef…

Okuma oranımız düşük…

Eğitim…

Maalesef işte…

Cadı kazanı gibi!


Kimisi belediyeyle iş yapıyor…

Kimisi AK Parti’den medet umuyor!

Kimisi, filancasından…

Amandır…

Benim okuduğum bilinmesin!

Biz, herkesi eleştirebilecek…

İradeyiz çünkü!


Kimisi doğru demek istiyor…

Ama birileriyle ters düşer diye susuyor.

Anlayacağınız…

Okurlarla…

Bir tür görünmez duvar örmüşüz aramıza!

O duvarın adı çekingenlik, korku, hesap…

Kimi insanlar eleştiriyi kişisel algılıyor!

Oysa ben kişiye değil…

Düşünceye ayna tutmaya çalışıyorum!

Ama ayna kırılmış!

Herkes kendine yakışanı değil…

Görmek istediğini görüyor!

 

Yorum niye yok!

Aman olmasa daha iyi…

Çünkü…

Kimisi çok sığ.

Kimisi sadece kızmak için yazılmış.

Sadece…

Ve dahi…

Ama…

Aralarında öyle harika yorumlar var ki!

Yazının hakkını veren…

Bazen eleştirirken de…

Bana ilham olan…

Düşünerek yazılmış…

Tartarak konuşan insanlar az da olsa var!

Ben onları çok seviyorum!

Hala aklıyla düşünen…

Vicdanıyla hisseden insanlar olduğunu…

Hatırlatıyorlar bize!

 

Bir yazının değeri…

Aldığı beğeniden değil!

Okuyanın zihninde, aklında…

Yüreğinde…

Bıraktığı izden anlaşılır!

Kimi açık açık beğenemez…

Ama sessizce paylaşır!

Nasıl mı?

Benim yazı ve yazılar…

Ertesi gün…

Birbirlerine anlatan insanlarla…

Ayakta duruyor!

Bu haliyle…

Meşhurdur!

Bilenler, biliyor!


Kimi yorum yapmaz…

Ama kahvede arkadaşına anlatır!

Diyelim özetle!


Kimi kızar, kimi alkışlar!

Hepsine eyvallah!

Hakaret olmadıkça…

Ama sonunda…

Herkes beni okuyor!

 

İşte bu yüzden diyorum ki:

Beğeni azsa da okunuyoruz Ağam...

Ve bu bana yetiyor!

Çünkü ben herkese değil…

Muhattabına yazıyorum…

Zaten…

Ahmaklar beni okumasın diye de…

Bir sloganım var!

Anlayanlar…
Zaten anlıyor…

Anlamayan ise, yazıdan…

Benden değil!

Kendinden kaçıyor….

 

Son olarak…

Benim yazılar…

Günlük…

Yaz, kış…

Ortalama…

En kötü yazım…

5-6 bin kişi tarafından…

24 saat içinde…

Okunuyor!

Bu rakam…

Dönemsel olarak…

Artıyor!

Şu sıralar…

10 bin civarında ortalama…

Hatta…

Geçen haftadan beri…

Üç dört yazım…

30 bini geçti!

Geçen cumartesi günü…

Yazdığım…

38 bin kişi tarafından okunmuş…

Ya da…

Görülmüş desem…

Daha doğru olur!

Tamamını okudu mu?

Bilmiyoruz çünkü!

Yine…

VAHAP AKAY’IN SESSİZ GEÇİŞİ: AK PARTİ YOLUNDA HESAPLAR, DENGELER, İTİRAZLAR…

Bu başlıklı yazı…

48 bin kişi okuma var!

Hem ayrıca…

Organik olarak da…

Sokağa çıktığımda…

Karşılığını görüyorum!

Allah’tan kilo aldım son dönemlerde…

Yoksa…

Hiç tanımadığım kişiler…

KaraKutu sensin diye…

Neredeyse…

Boynuma sarılacaklar!

Ki…

Tanınmadan yürümek…

Bence…

Çok daha iyi…

Neyse…

Umarım bu kadar yazdım!

Mevzu…

Anlaşılmıştır!

Dedim ya…

Ben herkese değil…

Muhattabına yazıyorum…

 

 

Bugünlük de…

Bu kadar…

Kalın sağlıcakla…

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —